Dev anlaşma ne getirecek

8.01.2016 11:11:280
Paylaş Tweet Paylaş
Dev anlaşma ne getirecek
1 Trans-Pasifik Ortaklığı kısaca nedir? Hangi ülkeleri kapsıyor?
Bazı Asya ülkelerinin 2002’de başlattığı bu girişim, ABD’nin 2008 yılında katılmasıyla yeni bir boyut kazanmıştı. Uzun müzakereler sonrasında Trans-Pasifik Ortaklık Anlaşması (Trans-Pacific Partnership–TPP), 4 Ekim 2015’te Atlanta’da mutabakatla sonuçlandı. TPP’ye taraf olan 12 ülke ABD, Japonya, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Meksika, Şili, Singapur, Brunei, Vietnam, Peru ve Malezya’dır. Bu ülkeler, küresel gayrı safi hasılanın yüzde 40’ını, uluslararası ticaretin ise üçte birini oluşturuyor.
2 Neden böyle bir anlaşmaya gerek duyuldu?
Malum olduğu üzere çok taraflı ticaret sistemi, 1995’ten bu yana uluslararası ticaretin serbestleştirilmesi konusunda kapsayıcı yeni bir adım atılamadı. Bunun sonucu olarak bölgesel ticaret rejimleri kuruluyor. Gelişmiş ülkeler, ABD önderliğinde uluslararası ticaretin kurallarını düzenlemek amacıyla iki temel girişim başlattı: Trans-Pasifik Ortaklığı (TPP) ile Trans Atlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP). Bu iki düzen, dünyanın dörtte üçünü kapsayan ABD, Pasifik ve AB ekonomilerini birleştiriyor, gümrükleri sıfırlıyor, standartları aynılaştırıyor. Bu oluşumların dışında ise Çin, Rusya, Afrika ve Ortadoğu kalıyor. Çin’in en büyük ihracatçı konumuna ulaşması gibi nedenlerle ABD yönetiminin Asya’ya odaklanma stratejisinin sonucu olarak bu iki kapsamlı girişimi başlattığı söylenebilir.
3 Bu anlaşma taraflara ne kazandıracak?
TPP, mal ticareti ve pazara giriş, gümrükler, ticaretin kolaylaştırılması, hayvan ve bitki sağlığı, yatırımlar, hizmetler, fikri mülkiyet, kamu ihaleleri, dijital ticaret ve kamu iktisadi teşebbüsler gibi alanları kapsayan 30 bölümden oluşuyor. Ancak esas itibarıyla ülkelerin özellikle korudukları sektörlerde tarifelerin indirilmesi, gümrük harmonizasyonu, fikri mülkiyet hakkının güçlendirilmesi, rekabet hukuku kurallarının düzenlenmesi, çevre ve çalışma konularını düzenliyor. Yapılan modellemelerden TPP’nin 2025’e kadar ABD ekonomisine yıllık bazda 77 milyar dolar katkı sağlaması ve ihracatı 124 milyar dolar kadar artırması bekleniyor. Aynı şekilde Japonya’nın reel gelir artışının 105 milyar dolar olması, Vietnam’ın ise reel gelirinde 36 milyar dolar, ihracatında 68 milyar dolar artış yaşanması bekleniyor.
4 Anlaşma, Türkiye’yi nasıl etkiler? Bu 12 ülkeyle dış ticaretimiz ne durumda?
Türkiye’nin coğrafi nedenlerle TPP’nin parçası haline gelmesi mümkün değil. Bu 12 ülkeyle karşılıklı ticaret hacmimiz, 14,4 milyar dolar civarında. Bu hacmin 11,8 milyar dolarlık kısmı ABD ile olan ticaretimiz. Bu ülkelerle ciddi bir ilişkimiz olduğu söylenemez. Ancak Türkiye, uzun vadeli ekonomik hedeflerine ulaşabilmek için bu ülkelerle ekonomik ilişkilerini güçlendirmek zorundadır. TTP ekonomik hayatı düzenlemesi bakımından Türkiye açısından önemlidir.
5 Anlaşmanın global ticarete etkileri nasıl olacak?
Küresel hasılanın yüzde 40’nı temsil eden ülkelerin kapsamlı bir “serbestleşme” anlaşması imzalaması önemlidir. Anlaşma üçüncü ülkelerin katılımlarına olanak veriyor. TPP’ye önümüzdeki günlerde yeni ülkelerin taraf olmak için başvuruda bulunması bekleniyor. İlk olarak Güney Kore, anlaşmaya taraf olmak için girişim başlatacağını açıkladı. Bugüne kadar Kolombiya, Filipinler, Tayland, Endonezya ve Tayvan, TPP’ye olan ilgilerini ifade etti. Bu anlaşma, 1995’ten bugüne küresel bir serbestleşmeyi başaramayan DTÖ süreçleri için önemli bir gelişme. TPP uluslararası ticaretin bir süredir değiştirilemeyen kurallarının çok taraflı bir anlaşmayla yeni gereksinimlerini karşılayacak şekilde düzenlenebileceğini gösterdi.
6 Uzmanlar “yeni bir ticari blok” doğduğunu belirtiliyor. Sizin yorumlarınız nedir?
Bu girişim, ABD’nin Asya odaklanması bakımından önemli bir açılımdır. Çin, Güney Asya’da ekonomik gücünü siyasi ilişkilere de yansıtmaya çalışıyor. Bu bakımdan Çin, TPP girişimine Brunei, Burma, Kamboçya, Endonezya, Laos, Malezya, Filipinler, Singapur, Tayland, Vietnam, Avustralya, Hindistan, Japonya, Güney Kore ve Yeni Zelanda arasında Kapsayıcı Bölgesel Ekonomik Ortaklığı (RCEP) girişimiyle cevap vermeye çalışıyor.
7 Yeni dönemle ilgili Türk iş dünyası yeterince bilgi sahibi mi?
Önümüzdeki birkaç ayda mutabık kalınan hususlar, hukukçular tarafından uygun şekilde yasal anlaşma maddelerine dönüştürülecek. Başta Ekonomi Bakanlığı olmak üzere DEİK ve TİM, gerekli çalışmaları yapıp şirketlerimize bilgilendirme faaliyetinde bulunacak.
8 Türkiye’de en çok hangi sektörlerin TPP’den etkilenmesi bekleniyor?
Bu oluşum, sadece pazara girişle sınırlı değil. Bu tür oluşumlar, ülkelerin kendi ekonomi reformu için çıpa niteliği de taşır. TPP’nin üye ülkeler bakımından yaratacağı etki zaman içinde aralarında Türkiye’nin de olduğu TPP dışı ülkeler için önemli bir benchmark oluşturacak. Bu husus Gümrük Birliği’nin derinleştirilmesinin hayati önemde olduğunu gösteriyor.
9 Tüm bu gelişmeler Gümrük Birliği’ni nasıl etkiler?
Gümrük Birliği’nin 20’nci yılında “kazan- kazan” temelinde güncellenmesi çok önemli. Bu müzakere süreciyle Gümrük Birliği felsefesine aykırı olan uygulamalara, asimetrik yapılara son verilmesi ve Türkiye’nin Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) sürecine katılımı son derece önem taşıyor. İş dünyasının önem verdiği iki konu var: İlk olarak, Gümrük Birliği (GB) kapsamındaki asimetriler giderilmelidir. Bunun için Türkiye’nin AB’nin üçüncü ülkelerle imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarından eş zamanlı yararlanmasını sağlayan yasal bağlayıcılığı olan bir hükmün geliştirilmesi, GB kapsamında AB’nin karar alma danışma süreçlerine etkin katılım sağlanması, karayolu kotalarının kaldırılması, vizelerin kaldırılması önceliğimiz olmalıdır. İkinci olarak da GB, tarım ürünleri ihracatını, hizmetler ticaretini ve kamu alımlarını da kapsayacak şekilde yeni alanlara genişletilmelidir. Bu konuların bir paket olarak müzakere edilmesi ayrıca önem taşımaktadır.
10 Yeni ekonomik düzende Türkiye nasıl bir rol almalı?
TPP Anlaşması, gerek siyaset yapıcılar gerekse iş dünyası ve akademi tarafından çok iyi analiz edilmelidir. Bu anlamda gerek karar alıcıların gerekse iş dünyasının TTIP’e dahil olmak arzusu en üst düzeydedir. Bu bağlamda Trans Pasifik Ortaklık (TPP) ve Türkiye ve AB ile mutabık kalınan ve şu sırada hazırlık yapılan Gümrük Birliği’nin güncelleştirilmesi ve derinleştirilmesi girişimi hızlandırılmalıdır. Ayrıca bu anlaşmanın Atlantik bölgesinde ABD ve AB arasında müzakereleri devam eden TTIP için de hızlandırıcı bir yönü olacaktır. Bu da Türkiye bakımından dikkat ve kararlılıkla takip edilmesi gereken bir konudur.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz