Gıdada fiyatlar neden artıyor

SETBİR Yönetim Kurulu Başkanı ZEKI ILGAZ’la, son aylarda dikkat çekici noktaya gelen gıdadaki fiyat artışlarının nedenlerini ve merak edilenleri konuştuk.

31.07.2015 11:26:530
Paylaş Tweet Paylaş
Gıdada fiyatlar neden artıyor

1 Gıda fiyatlarını belirleyen en önemli faktörler neler? 

Fiyatlar, serbest piyasa koşulları altında arz ve talebe göre oluşmakla beraber gıdanın içeriği, lezzeti, markası gibi nedenlerle tek bir fiyattan bahsetmek çoğu zaman mümkün değil. Özellikle tarım ürünlerinin taşıma ve saklamaya karşı hassas olanlarında bir taraftan kayıt dışılığın etkisi, diğer taraftan arz-talep dengesini etkileyebilen faktörlerin varlığı nedeniyle fiyatların oluşumu her zaman serbest piyasa ekonomisi kurallarına uygun gerçekleşmeyebiliyor. Değer zincirinde halka sayısının fazlalığı, bu halkaların bir kısmının katma değer yaratmadığı da ayrı bir realite. Canlı hayvan ve kırmızı ette standardizasyon eksikliği ve buna bağlı olarak vadeli işlemlerin yapılabilmesinin mümkün olmaması da fiyat istikrarı açısından yaşadığımız başka bir olumsuzluk olarak değerlendirilebilir.

2 Fiyatları etkileyen “Türkiye’ye has” faktörler var mı? Neler?

Bu soruyu hayvancılık sektörünü göz önünde bulundurarak değerlendirirsek, Türkiye’nin sahip olduğu yağış rejimi, coğrafi yapısı nedeniyle mera ve otlak imkanlarımız kısıtlı ve genellikle kapalı sistem besi yapılıyor. Bu durum yemleme maliyetlerini artırıyor. İşletmelerimizin büyük çoğunluğu küçük işletme şeklinde. Otomasyon imkanı kısıtlı ve çalışanlarının eğitimi de yeterli değil. Buna ek olarak hayvanlarımızın genetik kapasitesi yetersiz ve zaman zaman yaşanan hayvan hastalıkları da yetiştiriciliği olumsuz yönde etkiliyor. Piyasayı düzenleyen, regüle eden yapıların olmaması da sektörü daha kırılgan hale getiriyor. Tüm bunlara ek olarak kayıt ve kontrol dışı üretim olması da sorunları ağırlaştırıyor ve haksız rekabet yaratarak fiyat istikrarını bozuyor. 

3 Son dönemde Türkiye’deki gıda fiyatlarında artış ne düzeyde gerçekleşti? 

TÜİK ve Merkez Bankası verilerine göre gıda fiyatları nisan ayında önceki yıla göre yüzde 14,36 arttı. Meyve ve sebzede yıllık enflasyon oranı yüzde 26’yı geçti. Bakliyat, et, zeytinyağı gibi birçok temel gıda maddesinde daha yüksek yüzdelerle fiyat artışları yaşandı. Geçen yıl gerçekleşen üretim azlığı ve bu yılın ocak ayında görülen don olayları sebebiyle patatesin fiyatı 5 liraya kadar çıktı. Birçok ürünün fiyatı yüzde 10 ila 164 oranında arttı. 

4 Dünyadaki gıda fiyat artışı ne düzeyde? 

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) gıda fiyat endeksi verilerine göre, dünyada ortalama gıda fiyatları endeksi nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 1,2 azaldı. Böylece 171 puana gerileyen endeksteki yıllık gerileme de yüzde 19,2 oldu. Düşüşlere en yüksek desteğin, süt ürünlerinden geldiği, tahıllar ve bitkisel yağ fiyatlarında da düşüş yaşandığı, sadece kırmızı ette artış gerçekleştiği görülüyor.

5 Fiyatlar neden dünyanın üzerinde artış gösteriyor?

Ülkemizde son aylarda, döviz kurlarında önemli artışlar oldu. Bu artış, yurtdışından ithal edilen yem hammaddelerinin ve yem katkı maddelerinin fiyatlarında da artışa sebep oluyor. Öte yandan dünyada enerji fiyatları ciddi oranda düşmüş olsa da bu düşüş ülkemizde kısıtlı kaldı. Ayrıca don, kuraklık gibi mevsimsel olumsuzluklar, ürün rekoltelerinin değişmesine ve son ürün fiyatının belirsiz olmasına sebep oluyor. 

6 En yüksek fiyat artışı hangi ürünlerde görülüyor? Neden? 

Bakliyat, et, zeytinyağı gibi birçok temel gıda maddesinde yüzde 100’leri bulan artışlar yaşandı. Ayrıca kırmızı et, zeytinyağı, taze sebze, süt ürünleri, bakliyat, kuru meyve, sıvı yağ, salça, çay gibi birçok ürünün fiyatı yüzde 10 ila 164 oranında artış gösterdi. Fiyat artışının en çok yaşandığı gıda ürünlerinin başında kırmızı et geliyor. Geçen yıl ocak ayında perakende kilosu 27 lira olan dana kuşbaşı, 36 liraya çıktı. Bu artışın iki nedeni var. Ülkemizde hem dana fiyatları hem yem pahalıdır. Ayrıca büyükbaş hayvan varlığımız etçi tip değil sütçü tiptir. 

7 Fiyatların makul bir oranda artması nelere bağlı?

Artışın kontrollü olabilmesi için öncelikle kısa vadeli çözümler yerine uzun vadeli, kalıcı politikalar belirlenip uygulamaya konmalı, kaliteli ve yeterli hammadde arz güvenliği sağlanmalı. Piyasayı düzenleyen, regüle eden, hem üretici hem tüketiciyi koruyan ve kollayan mekanizmalara ihtiyaç var. Kayıt ve kontrol dışı üretim ve ticaret mutlaka önlenmeli.

8 Fiyat artışlarının “kontrol edilebilen ve edilemeyen” tarafları hangileri? 

Kuraklık, iklim değişikleri, don, aşırı yağış gibi olumsuz koşullar hammadde alımında olumsuz etkilere yol açıyor ve önceden öngörülemiyor. Tarımsal ürünler piyasasını düzenleyen, özerk, tüm paydaşları bünyesinde barındıran, yetkin bir yapıya ihtiyaç var. Birincil hedef, ürün arz güvenliğinin ve fiyat istikrarının sağlanması olmalıdır. Üreticilerin örgütlenmesi suretiyle aracıların azaltılması, gerekli görülen durumlarda ürün ve dönem bazında “selektif” desteklemelerin yapılabilmesi mümkün olmalı. Ülkemizde hangi ürüne ne kadar ihtiyaç olduğu tespit edilip öngörülü davranarak üretim planlaması yapılmalıdır. 

9 Artış sürecek mi veya düşme olabilir mi?

Fiyatı belirleyen arz ve taleptir. Bugün için talep çok yüksek olmamasına rağmen kesimlik dana arzı talebi karşılamıyor. Kırmızı et arzını, önümüzdeki aylarda artacağını öngördüğümüz talebi karşılayabilecek kadar artıramadığımızda fiyat artışı kaçınılmaz olacaktır.

10 Gıda sektöründe orta ve uzun vadede Türkiye'yi ve dünyayı nasıl bir tablo bekliyor?

Dünya süt ve süt ürünleri pazarında orta vadeli beklentilerin, özellikle gelişmekte olan pazarlarda yaşanan talep artışıyla olumlu olduğu görülüyor. Uzun dönem olasılıklarında ise gelecek 10 yılda dünya süt ürünleri talebinin artmaya devam edeceği, gelişmiş pazarların süt ürünleri talebi için yavaş bir büyümeyle yavaş ekonomik iyileşme göstermeye devam edeceği, gelişmekte olan pazarların ise büyümenin motoru olmaya devam edeceği öngörülüyor. Çin, Hindistan, Rusya, Körfez ülkeleri gibi önemli süt ürünleri ithalatçısı ülkeler, Türkiye’den süt ürünleri ihracatının potansiyel destinasyonlarıdır diyebiliriz. Bundan sonrası için “rekabetçi maliyetle, katma değerli ürünler üreterek ticareti geliştirmek” hedefimiz olmalıdır. 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz