Kasım 2015’te başlayan uçak krizinin etkileri, halen tam olarak geçmedi. Rusya’nın kriz sonrası Türkiye’ye uyguladığı ekonomik yaptırımlar, iki ülke arasındaki ticaret hacminde ciddi kayıplara neden oldu. 2016’daki dış ticaret, bir önceki yıla göre yüzde 30 azaldı. Bu azalmanın yüzde 52’si ihracat, yüzde 26’sı da ithalat kaynaklı oldu. 2017’nin ilk ayları itibarıyla buzlar erime sürecinde… Hatta Rusya tarafından mayısta yayınlanan kararla, mal ve hizmet alımı kapsamında domates hariç Türkiye’ye yönelik tüm yasaklar kaldırıldı. Çalışma izinleri de tekrar değerlendiriliyor. Ancak eski güzel günlere henüz ulaşılmış değil… Peki gelinen noktada, iki ülke arasındaki ticari ilişkiler ne boyutta? Rusya ile iş yapan şirketler tüm bu süreçten nasıl etkileniyor? Merak edilenleri, DEİK Türkiye-Rusya İş Konseyi Başkanı TUNCAY ÖZILHAN’a sorduk:
1 Uçak krizi, Rusya ile ekonomik ilişkileri nasıl etkiledi?
Uçak krizinin yaşandığı 24 Kasım 2015’ten sonra Rusya tarafından Türkiye’ye karşı bazı ekonomik yaptırımlar uygulandı. Rusya’nın aldığı bu önlemlerin, sadece Türkiye’yi değil Rus ekonomisini de olumsuz etkilediği bir gerçek. Rakamsal verilere baktığımızda, Rusya’nın dış ticaret hacminde son yıllarda büyük düşüş görülüyor. Rusya’nın 2015 ihracatı, bir önceki yıla göre yüzde 33 azalarak 334 milyar dolar, ithalatı ise yüzde 38 azalarak 117 milyar dolar olarak gerçekleşti. Dolayısıyla her iki ülke açısından da olumsuz bir tablo göze çarpıyor. Dış ticaret hacmimiz, 2014’te 31,2 milyar dolar iken 2015’te yüzde 23,2 azalarak 24 milyar dolara geriledi. Bu çerçevede, 2014’te 5,9 milyar dolar olan ihracatımız yüzde 39,6 oranında azalarak 3,6 milyar dolara ve 25,3 milyar dolar olan ithalatımız da yüzde 19,3 azalarak 20,4 milyar dolara indi. 2016’daki dış ticaret hacmimiz ise bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 30 oranında azaldı. Bu azalmanın yaklaşık yüzde 52’si ihracat, yüzde 26’sı da ithalat kaynaklı gerçekleşti.
2 Bu yılın ilk 4 aylık verilerine göre iki ülke arasındaki ticaret hacmi nedir?
2017’nin ilk 4 ayına baktığımızda, Rusya’ya ihracatımız 660 milyon dolar, ithalatımız 5,8 milyar dolar olup toplam ticaret hacmi 6,5 milyar dolar seviyesinde. Bu rakamları önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırdığımızda, ihracatımızın 484 milyon dolar, ithalatımızın 5 milyar dolar ve toplam 5,6 milyar olarak gerçekleşen ikili ticaretimizin giderek hız kazanacağını umut etmek mümkün. Yıllık bazda ise 2016 sonuçlarına göre Türkiye’nin Rusya’ya ihracatı 1,7 milyar, ithalatı 15,2 milyar, ikili ticaretimiz toplam 16,9 milyar dolar seviyesine ulaştı.
3 Kriz sonrası en ciddi daralma hangi sektörlerde oldu?
1 Ocak 2016 tarihli kararnameyle başta taze veya kuru portakal, mandalina, kayısı, şeftali, erik, domates, soğan, brokoli, karanfil olmak üzere birçok meyve sebze çeşidinin Türkiye’den Rusya’ya girişine yasak getirildi. Ayrıca Rusya’ya doğrudan taşıma yapan veya bu ülke üzerinden Orta Asya ülkelerine ticari yüklerimizi ulaştıran araçların Rusya’ya girişlerinde, Türk malı taşıyan gemilerin yükleme ve boşaltma işlemleri yapmalarında sıkıntılar yaşandı. İnşaat şirketlerimiz ihaleyi kazandıkları halde işlerine başlayamadı, çalıştırdıkları personele çalışma ve oturma izinleri alamadılar. Dolayısıyla öncelikli olarak etkilenen sektörlerin gıda, tekstil, turizm, inşaat, müteahhitlik ve uluslararası taşımacılık olduğunu söyleyebiliriz.
4 Bu kayıplar rakamlara nasıl yansıyor?
Bu dönemin getirdiği kayıplar konusunda şu an için kesin bir ölçüm yapılamıyor. Diğer taraftan, özellikle yaş meyve sebze başta olmakla birlikte Türkiye’den ithali durdurulan bazı ürünlerin alternatif üreticilerden tedarik edilmeye başlandığı biliniyor. Bu bağlamda, 31 Mayıs 2017’de Putin’in, Türkiye’ye yönelik bazı ekonomik kısıtlamaları iptal eden kararnameyi imzalamasıyla Türk vatandaşlarının Rusya Federasyonu’nda istihdam edilmelerine yönelik engel kaldırıldı. Türk şirketlerinin bazı sektörlerde çalışmalarına yönelik yasak da iptal edilmiş oldu. Ancak pazarda eskiden sahip olduğumuz payı tekrar geri aldığımızı varsayarak rahat bir nefes almamız için henüz çok erken. Bundan sonraki süreçte yeni arayışlar, ürün ve hizmet çeşitliliği geliştirmemiz şart.
5 Rusya’da yerleşik Türk yatırımların toplam büyüklüğü nedir?
Toplam 10 milyar dolar civarında yatırımı bulunan 1.500’den fazla Türk şirketinin bulunduğu tahmin ediliyor. Enka, Rönesans, Anadolu Holding, Koç Grubu, Hayat Holding, Zorlu, Şişecam gibi büyüklerin yanı sıra küçük ve orta ölçekli şirketlerin de yatırımları var.
6 Türk şirketler en çok hangi bölgelerde ve sektörlerde faaliyet gösteriyor?
Rusya’daki yatırımcı şirketlerimiz ağırlıklı olarak gıda, içecek ve tütün ürünleri, gayrimenkul, inşaat, finans ve sigortacılık, ana metal sanayi gibi alanlarda faaliyet gösteriyor. En fazla yatırım yapılan bölgeler Moskova, Tataristan (Alabuga Serbest Ekonomik Bölgesi), Vladimir, Rostov,Krasnodar, Soçi, Novorossiysk, Lipetsk ve St. Petersburg.
7 İki ülke arasındaki ilişkilerde son durum nedir?
Rusya’nın uyguladığı yasaklar ve kısıtlamalar özellikle müteahhitlik şirketlerimize sıkıntılı günler yaşattı. Hal böyle olunca, Rusya’da faaliyet gösteren birçok Türk şirketi buradaki faaliyetlerini gözden geçirmeye başladı. Küçülme hatta kapanma noktasına gelenler oldu. Ancak ilişkilerin normalleşme sürecine girmesiyle yaptırımların aşamalı da olsa kaldırıldığını gördük. Son olarak Rusya Hükümeti tarafından mayısta yayınlanan kararla mal ve hizmet alımı kapsamında domates hariç Türkiye’ye yönelik tüm yasaklar kaldırıldı. Çalışma izinleri başvuruları tekrar değerlendirmeye alınıyor. Hatta yakın bir zamanda iş dünyası temsilcileri için basitleştirilmiş vize işlemlerinin getirileceğini umut ediyoruz. Dolayısıyla zorlukları atlatabilen şirketler için güzel gelişmelerin olacağını düşünüyoruz.
8 Genel olarak Rusya’da yatırımcı olmanın zorlukları neler?
Rusya’daki şirketlerin ticaret ve sanayi odalarına üyelik zorunluluğu bulunmuyor. Bu nedenle yerel partnerlerin güvenilirliği hakkında bilgi sağlamak konusunda birtakım sıkıntılar yaşanabiliyor. Pazarda yapılacak araştırmalar sırasında çok sayıda şirketle görüşmek, firmaların ofislerini ziyaret etmek, genel bir bilgi verebilir.
9 Rusya ile iş yapacak şirketler nasıl bir yol izlemeli?
Rusya pazarı sabır ister. Burada iş yapmak isteyenin ancak uzun vadeli sürecin sonunda başarıyı yakalayabilme olasılığı olduğunu unutmaması lazım. DEİK olarak, Rusya’daki şirketlerle ticari ilişkilerin kurulması öncesinde ve sonrasında, pazarı izlemelerini önemle tavsiye ediyoruz. İş adamlarımızın herhangi bir iş birliği anlaşmasına imza atmadan önce mutlaka Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği bünyesindeki ticaret müşavirliğiyle görüşmeleri çok faydalı olacaktır.
10 Diplomaside alınan mesafe ekonomik ilişkilere yeterince yansıyabildi mi?
Haziran 2016’da başlayan normalleşme süreci, 15 Temmuz sonrasında Putin’in hükümetimiz ve halkımıza destek mesajı vermesiyle ivme kazandı. 9 Ağustos 2016’da iş adamları heyeti eşliğinde Rusya’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirildi. Akabinde, Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) mekanizması tekrar çalıştırıldı. Bu kapsamda birçok anlaşmaya varıldı. Son olarak Rusya Federasyonu Başbakanı Dmitriy Medvedev’in Türkiye ziyareti gerçekleşti. Bunlar önemli gelişmeler ve neticelerini de yakın günlerde hep beraber görmeye başlayacağız.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?