2016 yılı birçok sektör için beklenenden daha
zorlu geçti. Ama hiç şüphesiz en ciddi sıkıntıyı
perakendeciler yaşadı. Dövizdeki hızlı yükseliş,
artan maliyetler, yüksek kiralar, tüketicinin alım
gücündeki azalma, sıkıntıyı yaratan başlıklardan
sadece birkaçı. Tüm bunlar bir araya gelince,
finansal darboğaz ve kârsızlıkla mücadele, sektör
oyuncularının en önemli gündem maddesi
haline geldi. Öyle ki son aylarda hazır giyim
pazarının köklü şirketlerinden iflas haberleri
gelir oldu. Bu ayki 10 Soru’da, perakende
sektörünü etkisi altına alan bu süreci masaya
yatırdık. Pazarın performansını, sıkıntıya
giren markaların durumunu ve yapılması
gerekenleri, sektörün deneyimli isimlerinden
Defacto Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
İHSAN ATEŞ ile konuştuk.
1 Hazır giyimde neler oluyor? Sektörün 2016
performansı sizce nasıl?
2016 yılında Türkiye ekonomisindeki yüzde 4 büyüme
seviyesiyle orantılı olarak hazır giyim pazarının
da ortalama olarak aynı seviyelerde büyümesi
bekleniyordu. Şu andaki seyir de bu tahminlerin
doğruluğuna işaret ediyor. Yılın sonunda aşağı yukarı
bu oran dahilinde bir büyüme elde edileceğini
öngörüyoruz.
2 Sizce şu günlerde hazır giyimcilerin
yaşadığı en temel ve en acilen çözülmesi
gereken sorunlar neler?
Döviz kurlarında yaşanan artışa bağlı olarak hammaddeden
başlayarak üretim maliyetlerinde artış
meydana geliyor. Öte yandan tüketici gelirindeki artış,
dövizdeki artış kadar büyük olmuyor. Bu sebeple
son ürün fiyatlarına yansıtılamayan bu etki sektörün
kârlılığını olumsuz etkiliyor. Son dönemlerde
dolardaki hızlı yükseliş, sektörde özellikle dövizle ödenen kiraları da tekrar gündeme taşıyacaktır. AVM
ve caddelerdeki yüksek ve dövize endeksli kiralar
maliyetleri artırıyor. Bu da zaman içinde tüketiciye
yansıyacak bir fiyat artışı anlamına geliyor. Ayrıca son
birkaç yıldır baş gösteren konulardan biri de yurt içi
tedarikçilerin taleplere yetişemiyor olması. Var olan
tedarikçiler tam kapasite çalışsalar bile yaşanan ufak
aksaklıklar zamanlama açısından büyük sonuçlara sebep
olabiliyor. Planlanan zamanı aşan tedarik süreci,
ürünlerin zamanında mağazalarda yer almasını doğrudan
etkileyebiliyor. Bir diğer konu ise hem eğitimli
hem deneyimli iş gücü bulmak diyebiliriz.
3 Bu sorunlar için nasıl çözüm paketleri
uygulanmalı? Sizce reçeteler nasıl olmalı?
Maliyetlerin dövize dayalı kısmının yükünü yönetebilmek
için çeşitli finansman yöntemleri kullanılmalıdır.
Bununla birlikte hem mal maliyetini düşürmek hem
beklenen standartlarda ürün üretimi sağlayabilmek
için tedarikçilerimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Bu doğrultuda tedarikçilerimizin verimlilik
performansını takip ediyoruz. Onlara
belirli standartlar koyuyor, süreçleri
birlikte izliyor ve onları yönlendirerek
gelişmeye zorluyoruz. Tedarikçilerimizi
geliştirecek yatırımlardan
kaçınmayarak onların da bizim hızımıza
erişmesini ve taleplerimizi karşılamalarını
sağlıyoruz. İş gücünde
yaşanan tıkanıklık için ise sektöre
uzman çalışan yetiştirilmesini sağlayacak
eğitim ve gelişim programları
hazırlıyoruz.
4 Sektörün ve sektördeki
oyuncuların finansal
anlamda güçlenmesi için
neler yapılmalı?
Öncelikle tedarikçileri geliştirecek
yatırımlardan kaçınmayarak onların
da büyük oyuncuların hızına erişmesini
sağlayacak gelişim fırsatları yaratılmalıdır.
Finansal olarak güçlenmek
için de finansman araçlarının etkin
kullanılması ve dengeli borçlanma
stratejisi uygulanmalıdır.
5 Kârsızlık sektördeki önemli
sorunlardan biri. Sektördeki
kârlılıklar ne düzeyde?
Yaşanan olağanüstü gelişmelere bağlı
olarak oluşan dövizde dalgalı kur
yapısı sebebiyle sabit maliyetler artıyor.
Artan maliyetler de bilançolarda
ve özellikle nakit akışında dengesizlik
yaratıyor. Bu durumu öngörmeyen
ve zamanında gerekli önlemleri
almayan markaların kârlılıkta düşüş
yaşamalarının muhtemel olduğunu
söyleyebilirim.
6 Şirketler kârsızlıkla mücadele
için neler yapmalı?
Son dönemlerde değişen alışveriş
alışkanlıklarını ve yeni tüketici profillerini
göz önünde bulundurursak,
gelenekselden çıkıp yeniye ayak uydurmak
öncelikli çözüm olacaktır.
Ayrıca geniş müşteri kitlesini hedef
alıp her kesimden alıcıya hitap etmek
önemli bir rahatlama sağlayacaktır. Müşterileri odağa alıp ihtiyaçlarını
anlayarak bu ihtiyaçlara cevap
verecek kaliteli bir alışveriş bağı kurulmalıdır.
Bunu sağlayabilmek için
müşterilere yakın olmalı ve onları
canı gönülden dinlemeliyiz. Bununla
birlikte tüm gelişmeleri yakından takip
etmeli, teknolojideki gelişmeleri
en hızlı şekilde yakalamalı ve tüm süreçlerde
uygulamalıyız.
7 Dövizdeki yükseliş şirketleri
nasıl etkiliyor? Şirketler kur
riskiyle baş etmek için neler
yapmalı?
Türkiye’de dövizdeki iniş çıkışlar her
kesim için ciddi riskler yaratabiliyor.
Gelecekteki ödemeler ve gelirler konusunda
plan yapmak ve hızlıca risklerden
arınmak çok önemli. Böyle zamanlarda
şirketlerin döviz kurlarındaki
dalgalanmalardan kaynaklanan zararlarını
önleyebilmek için “hedging”
işlemi gerçekleştirmelerini öneririm.
8 Son aylarda yılların hazır
giyim markalarının finansal
sıkıntıda olduğu görülüyor.
Bu anlamda sıkıntıda olan
çok şirket var mı?
Değişen piyasa koşulları ve hazır giyimin
çok değişkenli dinamik yapısı
sebebiyle dönem dönem tüm firmalar
zorlanabiliyor. Farklı koşulların
baskısı altında rekabet sürdürülmeye
çalışılıyor. Temennimiz sektörümüz
fazla yara almadan bu zor dönemleri
atlatıp büyümesini ve gelişmesini
sürdürmesidir.
9 Yakın zamanda pazarda
yeni satın alma, ortaklık,
konsolidasyon haberleri
duyar mıyız? Öngörüleriniz
neler? Mevcut koşullar sebebiyle önümüzdeki
dönemde pazarda konsolidasyonda
artış olabilir. Genel olarak hem
rekabet koşulları hem pazar trendleri
birleşme ve satın almaların artışını da
tetikleyebiliyor.
10 Sektördeki bu krizi
fırsata çevirmek
mümkün mü? Bu
anlamda neler
yapılabilir?
Sadece kısa ve orta
vadede değil uzun
vadede bakarsak bizim
için her zaman müşteri
memnuniyeti esastır.
Eğer siz tüketiciyi
samimiyetle odağınıza
alır, tüm planlarınızı
onların beklenti ve
ihtiyaçlarına cevap
üzerine yaparsanız
onlar da sizin bu
çabanızı karşılıksız
bırakmayacaktır.
Bu nedenle şu anda
hızlı modaya dayalı
rekabet ortamında
istenen kalitede hizmeti,
uygun fiyata sunmak
müşteri desteğini
arkasına alacak bir
strateji olacaktır.
Müşteri mutluluğunu
artırıcı farklılıklar
yaratabilmek ve bunu
aynı samimiyetle
sürdürebilmek öne
çıkmanızı da sağlar.
Bununla birlikte
verimlilik artışı,
giderden çok gelire
odaklanmak, kârsız
mağaza ve üründen
çıkmak, motivasyonu
kendimiz ve ekiplerimiz
için yüksek tutmak,
yurtdışı pazarlara daha
fazla odaklanmak,
ülkemiz ve dünyadaki
değişimleri fırsata
çevirmek adına önemli
avantajlar sağlar.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?