Türkiye, tasarruf miktarı ve oranı
açısından gelişmiş ekonomilerin ve
dünya genelinin gerisinde. Tasarruf
bilincini ve miktarını artırmaya
dönük alınan tedbirler, belli
oranda iyileşme sağlamış durumda.
Ancak rakamlar halen olması
gereken seviyede değil. 2014’te
yüzde 15,8 olan gayrisafi yurtiçi
tasarrufların GSYİH’ye oranının,
bu yılın sonunda yüzde 16,5’e
ulaşması hedefleniyor. Peki yapılan
düzenlemeler hedefi yakalamak için
yeterli mi? Finans kuruluşlarına,
bireylere ve kamuya düşen görevler
neler? Türkiye’nin tasarruf karnesini
ve konuyla ilgili merak edilenleri,
Türkiye İş Bankası Genel Müdür
Yardımcısı YALÇIN SEZEN’e
sorduk: 1 Türkiye’de kişi başı tasarruf miktarı ne
kadar? Son 5 yılda nereden nereye geldi?
Gayrisafi yurtiçi tasarrufların gayrisafi yurtiçi hasılaya
oranı son 5 yılda artmakla birlikte ülkemizin tasarruf
oranı, AB ve dünya genelinin altında seyretmekte olup
Dünya Bankası verilerine göre 2014’te yüzde 15,8 seviyesine
ulaştı. 2010-2014 döneminde Türkiye’nin tasarruf
oranı yüzde 14’ten yüzde 15,8’e yükseldi.
2 Türkiye’de kişi başı borçluluk miktarı nedir?
Merkez Bankası’nın Kasım 2015 Finansal İstikrar
Raporu’na göre hanehalkının finansal yükümlülüklerinin
varlıklarına oranı, Eylül 2015 tarihi itibarıyla yüzde
45 seviyesinde. Söz konusu oran 2013 yıl sonundan
bu yana alınan tedbirlerin de etkisiyle kademeli olarak
düşüş gösteriyor. 3 Türkiye gibi bir ekonomide kişi başı tasarruf
ne kadar olmalı?
2016-2018 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program’a
göre toplam yurtiçi tasarrufların gayrisafi yurtiçi hasılaya
oranının 2016 yıl sonunda yüzde 16,5, 2017 yılında
yüzde 17,2, 2018 yılında ise yüzde 17,8 seviyesine
ulaşması hedefleniyor. Türkiye’nin tüketim eğiliminin
yüksek olduğu biliniyor. Çalışan nüfusun payının artmasıyla,
tasarruf oranının da artacağı öngörülüyor.
4 Türkiye, tasarruf artırmak adına neler
yapmalı? Hangi noktalarda eksikler var?
Ülkemizde tasarrufların artırılması için birey düzeyinden
başlamak üzere toplumun tüm katmanlarında tasarruf
bilincinin geliştirilmesi gerekiyor. Finansal okuryazarlık
konusunun finans kesimindeki gerek katılımcı gerekse düzenleyici tüm paydaşlar tarafından
sahiplenilmesi ve belirlenecek
aksiyonların tüm paydaşlarca yerine
getirilmesi lazım. Ayrıca sermaye piyasasına
derinlik kazandırılmasının ve
yeni finansal araçların geliştirilmesinin
de önem arz ettiğini düşünüyoruz.
5 Finans kuruluşlarının yapması
gerekenler neler?
Ülkemizde insanların büyük çoğunluğu
geleneksel yatırım araçlarını kullanıyor.
Bu bakımdan finansal kuruluşların
şeffaf, kolay anlaşılabilir ürünlerle
tasarruf sahibinde olumsuz bir deneyim
yaşatmayacak çalışma anlayışını
benimseyerek tasarrufların artmasına
katkı sağlayabileceklerini öngörüyoruz.
Başta altın olmak üzere yastık altı
tasarrufların finansal sisteme aktarılması,
yurtiçi tasarruf oranına olumlu katkı
sağlayacaktır. Uzun vadeli yatırım perspektifine
sahip yatırım fonları ve bireysel
emeklilik gibi finansal ürünlerin
özendirilmesi, toplumun her kesimine
yönelik yenilikçi birikim ürünlerinin
geliştirilmesi, bankaların ve özel sektör
firmalarının bono ve tahvil ihraçlarının
yaygınlaşması gibi etkenlerin de yurtiçi
tasarrufların vadesinin uzamasına katkı
sağlayacağını düşünüyoruz.
6 Yastık altı tasarruf miktarı
tahmini ne kadar? Türk insanı
tasarrufta en çok hangi
enstrümanları tercih ediyor?
Dünya Altın Konseyi’nin 2015 Ocak ayında
yayınladığı raporda, Türkiye’deki
yastık altı altın rakamı en az 3 bin 500
ton olarak telaffuz edildi. Son yıllarda
hızlı bir çeşitlenme görülse de mevduat,
halen toplum tarafından en çok
tercih edilen yatırım enstrümanı. TL ve
yabancı para tasarruf mevduatlarının
toplamı, yüzde 73,2 paya sahip. Mevduatı,
yatırım fonları ve hisse senedi
takip ediyor.
7 BES, tasarruf açısından
isteneni verdi mi?
Bireysel emeklilik sisteminin faaliyete başladığı tarihten 2013’e kadar ilk 10
yılda ulaşılan 3 milyon civarındaki katılımcı
sayısı, 2013’te hayata geçirilen
yüzde 25 devlet katkısı uygulaması
sonrası yaklaşık 3 yılda neredeyse ikiye
katlandı. Bugün bireysel emeklilik
sistemindeki 6,2 milyon kişinin biriken
toplam fon tutarı 47 milyon TL, devlet
katkısı fon tutarı ise 6 milyon TL seviyelerinde.
Sistemden 33 bin katılımcı
emekli olmuş durumda.
8 Kredi kartı kullanımına
getirilen kısıtlar, beklendiği
gibi tasarruf oranını
artırdı mı?
Söz konusu düzenlemelerin ve genel
olarak kamuoyunda tasarrufa yönelik
bilinçlendirme ve yönlendirme çalışmalarının
da etkisiyle yurtiçi tasarrufların
GSYH’ye oranlarında ilerleme
kaydedildi. Bireysel kredilere yönelik
sınırlamalar, mevduat hesaplarına
dair özendirici teşvikler ve TCMB
politikalarıyla bu gelişim pekişerek
sürdürülüyor.
9 Türkiye’de tasarruf artırmaya
dönük düzenlemeler yeterli
mi? Kamunun ve vatandaşın
yapması gerekenler neler?
Finansal enstrümanların çeşitlendirilmesi
ve hanehalkı tarafından kullanımının
yaygınlaşması gerekiyor. Ülkemizde
bu yıl nisan ayında uygulamaya
konulan Devlet Katkılı Çeyiz Hesabı
uygulaması, yine bu yıl içinde hayata
geçirilmesi planlanan Devlet Katkılı
Konut Hesabı gibi projelerle halkımızın
uzun vadeli birikim yapmaya teşvik
edilmesi amaçlanıyor. Yastık altı
birikimlerin finansal sisteme aktarılması
için kamu otoritesince yapılan teşvik
edici düzenlemeler sürdürülmeli.
Bireylerin ise gelirlerine orantılı olarak
harcamada bulunmaları, borç düzeylerini
kontrol altında tutmaları ve birikim
yapmayı bir alışkanlık haline getirmeleri
önemli. Diğer taraftan, finansal bilincin
oluşturulması için finansal okuryazarlığın
artırılması da önem taşıyor.
10 Gelişmiş ekonomilerde tasarrufu artırmaya dönük uygulamalar neler? Ülkelerin tasarruf
eğilimini belirleyen
faktörlerde gelir
düzeyi, büyüme,
demografik yapı,
enflasyon, reel faiz
oranları ve maliye
politikası gibi unsurlar
ön plana çıkıyor.
Gelişmiş ekonomilerde
istihdam ve gelir
düzeyinin artırılmasına
yönelik planlama
ve düzenlemeler,
tasarrufu artırmaya
dönük başlıca tedbirler
olarak dikkat çekiyor.
Yapılan çalışmalarda,
ülkelerin sahip olduğu
kültürel yapının da
tasarruf oranları
üzerinde belirleyici
olduğu sonucuna
ulaşıldı. Nitekim Asya
ülkeleri bu duruma
örnek teşkil ediyor.
Kalkınma Bakanlığı’nın
Yurtiçi Tasarruflar Özel
İhtisas Komisyonu
Raporu’nda diğer
ülkelerdeki iyi
uygulamalara örnek
olarak çocukların
doğumunda açılacak
vergi muafiyetli
tasarruf hesaplarından
bahsedilerek bu
hesapların hem birikim
yaratabileceği hem
çocuk ve gençlere
tasarruf alışkanlığı
kazandıracağı ifade
ediliyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?