Tasarrufta neredeyiz?

28.07.2016 11:33:340
Paylaş Tweet Paylaş
Tasarrufta neredeyiz?
Türkiye, tasarruf miktarı ve oranı açısından gelişmiş ekonomilerin ve dünya genelinin gerisinde. Tasarruf bilincini ve miktarını artırmaya dönük alınan tedbirler, belli oranda iyileşme sağlamış durumda. Ancak rakamlar halen olması gereken seviyede değil. 2014’te yüzde 15,8 olan gayrisafi yurtiçi tasarrufların GSYİH’ye oranının, bu yılın sonunda yüzde 16,5’e ulaşması hedefleniyor. Peki yapılan düzenlemeler hedefi yakalamak için yeterli mi? Finans kuruluşlarına, bireylere ve kamuya düşen görevler neler? Türkiye’nin tasarruf karnesini ve konuyla ilgili merak edilenleri, Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı YALÇIN SEZEN’e sorduk:
1 Türkiye’de kişi başı tasarruf miktarı ne kadar? Son 5 yılda nereden nereye geldi?
Gayrisafi yurtiçi tasarrufların gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı son 5 yılda artmakla birlikte ülkemizin tasarruf oranı, AB ve dünya genelinin altında seyretmekte olup Dünya Bankası verilerine göre 2014’te yüzde 15,8 seviyesine ulaştı. 2010-2014 döneminde Türkiye’nin tasarruf oranı yüzde 14’ten yüzde 15,8’e yükseldi.
2 Türkiye’de kişi başı borçluluk miktarı nedir?
Merkez Bankası’nın Kasım 2015 Finansal İstikrar Raporu’na göre hanehalkının finansal yükümlülüklerinin varlıklarına oranı, Eylül 2015 tarihi itibarıyla yüzde 45 seviyesinde. Söz konusu oran 2013 yıl sonundan bu yana alınan tedbirlerin de etkisiyle kademeli olarak düşüş gösteriyor.
3 Türkiye gibi bir ekonomide kişi başı tasarruf ne kadar olmalı?
2016-2018 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program’a göre toplam yurtiçi tasarrufların gayrisafi yurtiçi hasılaya oranının 2016 yıl sonunda yüzde 16,5, 2017 yılında yüzde 17,2, 2018 yılında ise yüzde 17,8 seviyesine ulaşması hedefleniyor. Türkiye’nin tüketim eğiliminin yüksek olduğu biliniyor. Çalışan nüfusun payının artmasıyla, tasarruf oranının da artacağı öngörülüyor.
4 Türkiye, tasarruf artırmak adına neler yapmalı? Hangi noktalarda eksikler var?
Ülkemizde tasarrufların artırılması için birey düzeyinden başlamak üzere toplumun tüm katmanlarında tasarruf bilincinin geliştirilmesi gerekiyor. Finansal okuryazarlık konusunun finans kesimindeki gerek katılımcı gerekse düzenleyici tüm paydaşlar tarafından sahiplenilmesi ve belirlenecek aksiyonların tüm paydaşlarca yerine getirilmesi lazım. Ayrıca sermaye piyasasına derinlik kazandırılmasının ve yeni finansal araçların geliştirilmesinin de önem arz ettiğini düşünüyoruz.
5 Finans kuruluşlarının yapması gerekenler neler?
Ülkemizde insanların büyük çoğunluğu geleneksel yatırım araçlarını kullanıyor. Bu bakımdan finansal kuruluşların şeffaf, kolay anlaşılabilir ürünlerle tasarruf sahibinde olumsuz bir deneyim yaşatmayacak çalışma anlayışını benimseyerek tasarrufların artmasına katkı sağlayabileceklerini öngörüyoruz. Başta altın olmak üzere yastık altı tasarrufların finansal sisteme aktarılması, yurtiçi tasarruf oranına olumlu katkı sağlayacaktır. Uzun vadeli yatırım perspektifine sahip yatırım fonları ve bireysel emeklilik gibi finansal ürünlerin özendirilmesi, toplumun her kesimine yönelik yenilikçi birikim ürünlerinin geliştirilmesi, bankaların ve özel sektör firmalarının bono ve tahvil ihraçlarının yaygınlaşması gibi etkenlerin de yurtiçi tasarrufların vadesinin uzamasına katkı sağlayacağını düşünüyoruz.
6 Yastık altı tasarruf miktarı tahmini ne kadar? Türk insanı tasarrufta en çok hangi enstrümanları tercih ediyor?
Dünya Altın Konseyi’nin 2015 Ocak ayında yayınladığı raporda, Türkiye’deki yastık altı altın rakamı en az 3 bin 500 ton olarak telaffuz edildi. Son yıllarda hızlı bir çeşitlenme görülse de mevduat, halen toplum tarafından en çok tercih edilen yatırım enstrümanı. TL ve yabancı para tasarruf mevduatlarının toplamı, yüzde 73,2 paya sahip. Mevduatı, yatırım fonları ve hisse senedi takip ediyor.
7 BES, tasarruf açısından isteneni verdi mi?
Bireysel emeklilik sisteminin faaliyete başladığı tarihten 2013’e kadar ilk 10 yılda ulaşılan 3 milyon civarındaki katılımcı sayısı, 2013’te hayata geçirilen yüzde 25 devlet katkısı uygulaması sonrası yaklaşık 3 yılda neredeyse ikiye katlandı. Bugün bireysel emeklilik sistemindeki 6,2 milyon kişinin biriken toplam fon tutarı 47 milyon TL, devlet katkısı fon tutarı ise 6 milyon TL seviyelerinde. Sistemden 33 bin katılımcı emekli olmuş durumda.
8 Kredi kartı kullanımına getirilen kısıtlar, beklendiği gibi tasarruf oranını artırdı mı?
Söz konusu düzenlemelerin ve genel olarak kamuoyunda tasarrufa yönelik bilinçlendirme ve yönlendirme çalışmalarının da etkisiyle yurtiçi tasarrufların GSYH’ye oranlarında ilerleme kaydedildi. Bireysel kredilere yönelik sınırlamalar, mevduat hesaplarına dair özendirici teşvikler ve TCMB politikalarıyla bu gelişim pekişerek sürdürülüyor.
9 Türkiye’de tasarruf artırmaya dönük düzenlemeler yeterli mi? Kamunun ve vatandaşın yapması gerekenler neler?
Finansal enstrümanların çeşitlendirilmesi ve hanehalkı tarafından kullanımının yaygınlaşması gerekiyor. Ülkemizde bu yıl nisan ayında uygulamaya konulan Devlet Katkılı Çeyiz Hesabı uygulaması, yine bu yıl içinde hayata geçirilmesi planlanan Devlet Katkılı Konut Hesabı gibi projelerle halkımızın uzun vadeli birikim yapmaya teşvik edilmesi amaçlanıyor. Yastık altı birikimlerin finansal sisteme aktarılması için kamu otoritesince yapılan teşvik edici düzenlemeler sürdürülmeli. Bireylerin ise gelirlerine orantılı olarak harcamada bulunmaları, borç düzeylerini kontrol altında tutmaları ve birikim yapmayı bir alışkanlık haline getirmeleri önemli. Diğer taraftan, finansal bilincin oluşturulması için finansal okuryazarlığın artırılması da önem taşıyor.
10 Gelişmiş ekonomilerde tasarrufu artırmaya dönük uygulamalar neler?
Ülkelerin tasarruf eğilimini belirleyen faktörlerde gelir düzeyi, büyüme, demografik yapı, enflasyon, reel faiz oranları ve maliye politikası gibi unsurlar ön plana çıkıyor. Gelişmiş ekonomilerde istihdam ve gelir düzeyinin artırılmasına yönelik planlama ve düzenlemeler, tasarrufu artırmaya dönük başlıca tedbirler olarak dikkat çekiyor. Yapılan çalışmalarda, ülkelerin sahip olduğu kültürel yapının da tasarruf oranları üzerinde belirleyici olduğu sonucuna ulaşıldı. Nitekim Asya ülkeleri bu duruma örnek teşkil ediyor. Kalkınma Bakanlığı’nın Yurtiçi Tasarruflar Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda diğer ülkelerdeki iyi uygulamalara örnek olarak çocukların doğumunda açılacak vergi muafiyetli tasarruf hesaplarından bahsedilerek bu hesapların hem birikim yaratabileceği hem çocuk ve gençlere tasarruf alışkanlığı kazandıracağı ifade ediliyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz