2030 yılında imalatçılar fikirden nihai ürüne bugün gerekenden çok daha kısa sürede ulaşabiliyor olacak. Bunun nedeni ise en çetrefilli ürünlerin ve onların ilgili üretim süreçlerinin bile tasarımlarının ve testlerinin sanal dünyada mükemmelleştirilerek yapılacak olması…
İster uzay taksileri veya binek arabaları olsun, ister Amerika Kupa’sında yarışan yatlar veya Formula 1 yarış arabaları olsun, ürünler artık hiç olmadıkları kadar karmaşık, akıllı ve birbirleriyle sürekli iletişim halinde. Siemens’in Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) yazılımı imalatçıların kendi faaliyetlerini dijital birer teşebbüse dönüştürmesine yardımcı oluyor ve onların daha akıllı ürünler ve daha zeki makineler üretmelerinin önünü açıyor.
Rüzgar enerjisinde büyümesini sürdüren Siemens, güneş enerjisindeki etkinliğini artırmak için de kolları sıvadı.
Türkiye’nin birincil enerji kaynaklarında yüzde 75’e ulaşan dışa bağımlılığının azaltılması,
Temsa Avenue serisinin hibrid versiyonu, Siemens’in ürettiği ELFA Elektrik Tahrik Sistemi’ni kullanıyor.
İklim değişiklikleri ve enerji kaynaklarının hızla tükenmesi, dünyanın geleceğini tehdit ediyor.
Sonsuz bir aynalar sıradağının içinde kayan bir serap gibidir. Önce durur sonra yoluna devam eder.
Akıllı şebekeler, enerji üretimiyle talebi arasında bir dengenin kurulmasını sağlayarak şebeke istikrarına katkıda bulunur. Aynı zamanda enerji depolama cihazlarıyla birlikte dağınık enerji üreticilerinin de şebekeye büyük ölçüde entegre olmalarını sağlarlar.
İtalya’nın kişi başına elektrik tüketimini oldukça düşük seviyede tutan ılıman iklimi sayesinde, bu ülkedeki enerji verimliliği duyarlılığı geleneksel olarak çok zayıf. Ancak İtalya, enerji verimliliği farkındalığı yaratmak için enerjinin son kullanıcı fiyatlarını yükselterek bu konuda daha bilinçli olmaya başladı.
Siemens ile Cenova Üniversitesi’nden araştırmacılar, aynı zamanda bir depolama aracı olarak da kullanılabilen hem geleneksel hem yenilenebilir enerji kaynaklarının bir karışımıyla çalışan bir enerji şebekesi kuruyor. Bu projenin amacı, aslında şehirlere yönelik bir mikro şebeke kavramı geliştirmek. Siemens ve İtalyan enerji şirketi Enel, Cenova Üniversitesi’nin elektrik giderlerini daha şimdiden dikkate değer boyutta düşüren bu akıllı projenin sunumunu, Milano’daki Expo 2015 fuarında yapacak.
Bir yerden bir yere ulaşım sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın sorunu. Sürdürülebilir ulaşım uzmanı Holger Dalkmann ile Buzzcarr kurucusu ve CEO’su Robin Chase, bu probleme değinerek gelecekte araba kullanımının nasıl değişeceğini demografik bir çerçevede gözler önüne seriyor. Yarınların kentsel ulaşım ekosisteminde toplu taşımacılığın, bilgi ve iletişim teknolojilerinin oynayacakları önemli rollere değiniyorlar. En önemlisi ulaşımda farklı şehir örneklerinden yararlanarak önemli mesajlar veriyorlar.
2050 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun yaklaşık 9,5 milyar insanı aşması bekleniyor. Bu kadar çok sayıda insanı barındırabilmek için ulaşım altyapılarının sürekli olarak geliştirilmesi gerekiyor.
Her ne kadar eklemeli imalat geleneksel üretim yöntemlerinin yerini almayacaksa da pek çok niş alanda birer devrim yaratması bekleniyor. Ufukta geometrik büyüme var.
Yıl 2060. 50 yıl içinde çok sayıda fabrika tam otomatikleştirilecek ve gözden kaybolarak yeraltına inecek. Dünya genelinde bir ortaklaşa yaratım ortamında, binlerce insan bu gibi tesislerde veya müşterilerin kendi yerlerindeki 3D yazıcılarda basılacak özel bileşenlerin tasarımına verilecek ödülleri kazanmak için birbirleriyle yarışacak. Bir türbin kanadı üretimi uzmanı olan Ambrose Turner, suni komaya sokulduktan 40 yıl sonra hayata geri döndürüldüğünde eskiden çalıştığı fabrikasını ziyaret eder ve yepyeni bir imalat dünyasıyla karşılaşır. Ancak aynı zamanda biyonik bir güvenlik sistemiyle karşılaşmanın dehşet verici deneyimini de yaşar.
Yenilenebilir enerjiye geçiş süreci Alman toplumunun genelinde yaygın bir şekilde kabul görüyor. Burada tartışma konusu olan hedefler değil, geçişin hangi hızda başarılması gerektiği.