SORU:
Pazarlamacılar büyük veriden nasıl faydalanmalı? Birçak uzman, pazarlamacıların
yeterince büyük verinin nimetlerinden faydalanamadığı görüşünde… Sizce ne
yapmalılar?
Şirketlerin yaşadığı problemlere uygun çok nadir
hazır büyük veri bilgisi vardır. Bu yüzden sizin öncelikle bir hipotez
geliştirmeniz sonra büyük veriden faydalanarak hipotezinizi sınamanız gerekir.
Bilimde de normalde aynı yöntem izlenir. Bir bilim insanı önce bir teori
geliştirir ve ardından bazı teknisyenler birtakım deneyler yaparak o teorinin
doğru veya yanlış olduğunu ispatlamaya çalışır. Tersi bir durum ise genellikle
yaşanmaz. Bugüne kadar dünyada ışığın yerçekimiyle eğilip büküldüğünü fark eden
bilim insanı kaç tanedir ki?
Oysa bu tam da Albert Einstein’ın öngördüğü bir
şeydi. Işığın yerçekimiyle kırılması gerekirdi. Bu yüzden Sir Arthur Eddington
1919 yılında güneş tutulmasının fotoğrafının çekilmesine öncülük etmişti. Bu
fotoğraflar, ışıkları Güneş’in yanından geçen yıldızların olduğunu ortaya çıkarmıştı.
Onların konumları ise tamı tamına Einstein’ın öngördüğü şekilde ışıklara sahip
olduklarını gösteriyordu.
Demek ki önce bir hipotez veya teori
geliştirmek şart. Ardından öne sürdüğünüz teorinin doğru olup olmadığını
anlamak için büyük verilerden faydalanacaksınız.
YENİ
MÜŞTERİ KAZANMA YOLLARI
SORU: Pazarlamacılar için yeni müşteriler
kazanmanın yeni yolları neler?
Yeni müşteri kazanmanın en
iyi yolu, mevcut müşterilerinizin markanızı arkadaşlarına veya komşularına
tavsiye etmelerini sağlamak. Peki onların sizin sürekli müşterileriniz olmasını
nasıl sağlarsınız? Elbette ki bunu başarmanın en etkili yolu PR yani halkla
ilişkilerdir. Bir dergi veya gazete ya da internet ortamında çıkabilecek
markanız hakkında olumlu bir mesaj, aslında bir müşterinizin markanızı
başkalarına tavsiye etmesiyle aynı etkiyi yaratır.
Oysa bugün şirketlerin çoğu çabalarının büyük bir bölümünü PR’ın yanından
bile geçmeyecek etkiye sahip reklamlara odaklıyor. Peki PR neden reklamlardan
çok daha önemli? Çünkü PR çok daha fazla güvenilir. Bir şirket markasıyla
ilgili reklam mesajları yayınladığında tüketicilerin çoğu bunları görmezden
gelebilir. Bütün reklamların aynı şeyi söylediğini düşünürler. Herkes kendi
markasının mükemmel olduğunu söyler.
Ancak PR’ın da bir sınırı vardır. Bir marka
uzun yıllar boyunca pazarda boy gösterdiğinde PR üretme yeteneğini kaybeder.
Peki o zaman ne yapması gerekir? Şayet bir şirket kendi markasıyla hakkını
verecek şekilde ilgileniyorsa o zaman reklamdan yeni müşteriler kazanmak için
faydalanması gerekir. Peki reklamlarında ne demesi gerekir? Liderlik. Şayet
kendi markanızı kendi kategorisinde bir numara yapmayı başarmışsanız o zaman bu
liderlikten onu zirvede tutmak için de faydalanabilirsiniz. Tüketiciler daima
lider markaların diğerlerinden çok daha iyi olduklarını varsayar. Peki bu neden
böyle? Çünkü daha iyi olsaydı pazar yerinde de lider olmaz mıydı? (Aslında
doğru değil ama tüketicilerin çoğu buna inanır) Bu yüzden önce lider olmaya
çalışmakla işe başlayın ve ardından lider konumunuzu reklamlarla koruyun.
ODAĞININ DARALTILMASI GEREKİYOR
SORU: Son tüketiciye yönelik şirketlerin
yeterince pazarlama bütçesi yoksa ne yapmalılar?
Eğer bir markanın çok sınırlı
bir pazarlama bütçesi varsa o zaten kendi kategorisinde lider değil demektir.
Ve bir marka lider olmadığında sağlam bir PR oluşturması çok zordur. O zaman bu şirketin kendi markasının
odağını daraltması gerekir. Yeni bir
şirket Amerikan pazarında erkek gömleği satmaya başlamıştı. Amerika’daki
erkeklerin çoğu (ve dünyanın geri kalanlarındakilerin de çoğu) gömleklerini pantalonlarının
içine tıkıştırır. Bu yeni şirket ise “tıkıştırılmadan” giyilmek üzere
tasarlanmış bir gömlek üretti. Ve bu yeni markasına muazzam bir ilgi yaratan
“Tıkıştırılmayan” marka ismini verdi. Hemen
hemen her kategoride yeni bir şirket kendi odağını daraltarak pazara girebilir
ve başarılı olabilir. Aslında işin özü kendisinin lideri olabileceği yeni bir
kategori yaratmakta yatar. Ancak daha da önemlisi ise bu sayede kendisine bir
PR yaratma şansı bulmasıdır.
TEK AJANSLA ÇALIŞILABİLİR
SORU: Global bir marka ajanslarla
birlikte nasıl çalışmalı? Medya ajansları,
yaratıcı, sosyal medya ajansları, PR ajansları gibi tüm bu hizmetleri
ayrı ayrı mı almalılar?
Hayır, onların her bir hizmet
için ayrı ayrı ajanslarla çalışmalarına hiç gerek yok. Günümüzde yaratıcılıktan
tutun da medya, sosyal medya ve PR’a kadar her türlü hizmeti birden veren
yığınla ajans var. Ancak genel anlamda küçük markalar, genellikle her türlü
hizmeti veren “genel” ajanslarla, ama büyük markalar sıklıkla çok sayıda
“uzmanlaşmış” ajansla çalışırlar. Aslında her zaman olması gereken bu
değildir. Her şey markanın ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterir. Piyasaya
yeni çıkmış bir teknoloji markası sadece bir PR firmasıyla çalışabilir. Ve
ardından gelişip büyüdükçe çok sayıda diğer türden uzmanlaşmış ajansla
çalışabilir.
MARKAYA SADIK KALMALARINI SAĞLAMAK HATA OLUR
SORU: Markalar günümüz ortamında marka
sadakati yaratmak için neler yapmalılar?
Bence doğrudan marka sadakati
yaratmaya çalışmak yanlış bir iş. Bir markanın onun yerine potansiyel
müşterilerin zihninde benzersiz bir pozisyon yaratmaya çalışması gerekir. Bu
eşsiz konumlanmadan hoşlanan müşteriler muhtemelen markanın uzun vadeli
müşterileri olacak ve istisnai bir marka sadakati örneği teşkil edeceklerdir. Ancak
bir başka gerçeği de sakın unutmayın. Müşteriler yaşlandıkça (ve sıklıkla
zenginleştikçe) daha pahalı markaları tercih eder hale gelir. Çok
sayıda genç ve sadık müşteriye sahip bir marka, bu müşterilerinin çoğunun
yaşlandıkça ve zenginleştikçe başka markalara yönelmesiyle yüzleşebilir. Bir
şirket bu gibi müşterilerin markaya sadık kalmalarını sağlamaya çalışarak
aslında çok büyük bir hata yapar. Bir zamanlar Amerika’nın en büyük ve en kârlı
otomobil markası olan Chevrolet’nin başına gelen de buydu. Chevrolet kendi
müşterilerinin başka markalara kaymalarını önlemek için piyasaya çok daha büyük
ve pahalı arabalar sürmüştü. Ancak hiçbir işe yaramamıştı. Sonuçta Chevrolet
sadece genç müşteriler pazarını kaybetmekle kalmadı ama aynı zamanda yaşlı
müşterilerinin çoğunu da elinde tutamadı. Chevrolet markasının sahibi General
Motors’u iflasa götüren nedenlerden biri de budur.
SADECE REKLAM YETMEZ
SORU: Pazarlama
stratejisinde sürdürülebilirlik ve yeşil kavramları ne gibi bir rol oynar?
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?