SORU: 5 yıl sonra CMO’ların yeni
ajandalarında neler olacak?
Yeni yüzyılın başlangıcından bu
yana pazarlamadan sorumlu
başkan yardımcılarının ajandası,
iki önemli konuya odaklandı:
İnternet ve büyük veri. Şimdi
değişiklik yapma zamanı geldi. Ben
bu değişikliğin önümüzdeki 5 yıl içinde gerçekleşip
gerçekleşmeyeceğini bilmiyorum. Ancak CMO’ların
vakitlerinin daha büyük bir kısmını şu iki meseleye
harcayacaklarına inanıyorum: Bizim artık çok markalı
bir şirket olma vaktimiz geldi mi? Günümüz rekabet
ortamında tek markalı bir şirket olmak çok büyük bir
dezavantaj. Bir zamanlar dünyanın en büyük ve en
kârlı çalışan şirketlerinden biri olan IBM’e bir bakın.
Geçtiğimiz yıllarda IBM, 5 milyar doları sadece
2015’e ait olmak üzere şirket satın almalara tam 30
milyar dolar harcadı. IBM’in 2000 yılında toplam
gelirleri 88,4 milyar dolardı. 15 yıl sonra 2015’te ise
IBM’in gelirleri yüzde 8’lik bir düşüşle 81,7 milyar
dolar oldu. IBM 1981 yılında kendisine ait ilk 16 bit
kişisel bilgisayarını piyasaya sürdüğünde klasik bir
ürün yelpazesi genişletme hatası yaptı. Bu yeni ürünü,
yeni bir marka adıyla piyasaya sürmek yerine bu şirket
kendi PC’sine de IBM adını verdi. Sonraki 23 yıl içinde
IBM kişisel bilgisayarlardan toplamda 15 milyar dolar zarar ettiğini açıkladı ve sonunda
PC bazındaki faaliyetlerini
Lenovo’ya 1,75 milyar dolara sattı.
Şimdi gelin tek markalı bir şirket
olan IBM’i çok markalı bir şirket
olan Apple ile karşılaştıralım. IBM
kendi 16 bit makinesini pazara
sürdüğünde Apple dünyanın en
çok satan kişisel bilgisayarıydı
(8 bit bir makineyle). Yani Apple kendine ait modern
bir kişisel bilgisayarla aynısını yapıyordu. Ancak
Apple’ın kendi marka ismiyle değil. Apple bu modern
kişisel bilgisayara günümüzde halen üst düzey PC
kullanıcılarının hayranlık duyduğu bir marka ismi olan
Macintosh adını verdi. Ardından Apple yeni marka
isimleriyle üç ürünü daha piyasaya sürdü: iPod, iPhone
ve iPad.
Gelin şimdi IBM’in gelirlerinin 88,4 milyar dolar
olduğu 2000 yılına geri gidelim. O yıl Apple’ın gelirleri
8 milyar dolar, yani IBM’in onda birinden azdı.
Geçtiğimiz yıl Apple’ın gelirleri, IBM’in neredeyse üç
katını bulacak şekilde 233,7 milyar dolar oldu. Ve
net kârı ise IBM’in 4 katından fazla olarak 53,4 milyar
dolar seviyesinde gerçekleşti.
Şimdi hangi şirketin pazarlama stratejisi daha
iyiydi? Tek markalı bir şirket olan IBM’inki mi yoksa
çok markalı bir şirket olan Apple’ınki mi? Gelecek çok
markalı şirketlerindir.
İkinci konu ise bizim artık global bir şirket
olmamızın vakti geldi mi? Yerel topluluklarda neler
olup bittiğine bir bakın. Oralarda eskiden yerel
oteller, yerel eczaneler, yerel bakkallar, yerel fastfood
restoranları ve çok sayıda diğer türden ticari kuruluş
olurdu. Şimdi bunların hepsi değişti. Örneğin bugün
Amerika’daki şehirlerin ve kasabaların çoğunda
yerel şirketlerin yerini ulusal zincirler aldı. Ulusal
otel zincirleri, ulusal eczane zincirleri, ulusal market
zincirleri, ulusal fast food restoran zincirleri. Peki
bir sonraki adımda neler olacak? Ulusal zincirlerin
yerini global zincirler alacak. Elbette kendi ürün
ve hizmetlerini global ölçekte pazarlayan çok
sayıda meşhur şirket var. Coca-Cola, McDonald’s,
Procter&Gamble, otomobil şirketleri gibi…
Ancak Amerika’da olduğu gibi Türkiye’de de
şirketlerin büyük bir çoğunluğu kendi ülkelerinin
içinde faaliyet gösteriyor. İşte bu durum değişecek.
Gelecek global şirketlerindir.
SORU: Bir şirket açısından müşteri deneyimi ne kadar
önemli? Müşteri deneyiminin verimlilikten daha
önemli olduğunu düşünüyor musunuz?
Müşteri deneyimi verimlilikten çok daha önemli.
Müşteri deneyimi, her şeyden çok daha önemli.
Ancak benim “müşteri deneyimi” tanımım, bu kelimenin
normal anlamından farklı olabilir. Pazarlamacıların çoğu,
müşteri deneyiminin başlıca ürün veya hizmetin kalitesinin
bir fonksiyonu olduğuna inanır. Ben buna katılmıyorum.
Bana göre müşteri deneyimi, başlıca markanın gücünün
bir fonksiyonudur. Müşteriler iPhone gibi güçlü markalarla
neredeyse her zaman iyi bir deneyime sahip olacak.
LİDER MARKAYA YETİŞMEK ZORDUR
SORU: Şirketler kendilerini nasıl farklılaştırabilir? Ürün geliştirmede
her şirket başarılı olabileceğine göre bir şirketi hangi türden rekabet
avantajı farklılaştırabilir?
Şirketler kendilerini nasıl diğerlerinden “farklı” kılabilir? Daha iyi olarak
değil ama “farklı” olarak. iPhone’un illa da farklı bir akıllı telefon
olması gerekmiyordu. Aslında e-postalarınızı bir BlackBerry ile çok
daha kolay gönderebilirdiniz. Ancak iPhone başka hiçbir akıllı telefonda
olmayan dokunmatik ekrana sahip olmasıyla “farklı” bir üründü. Ürün
veya hizmetin rekabetten daha üstün olduğu gerçeğini kabullenmek
neden bu kadar zor? Müşterileri ele alın. Tipik bir müşteri neye inanır?
Pazar yerinde daha iyi olan ürünün kazanacağına. Bu yüzden tipik bir
müşteri, kendi kategorisinde lider olan markanın çok daha iyi olması
gerektiğini varsayar.
Yani müşterilerin çoğu, lider markayı satın alır ve ürün çok daha ucuz
olmadığı müddetçe pazarda ne ikinci ne de üçüncü gelen markalara
dönüp de bakmaz bile. Ayrıca pazarda ikinci ve üçüncü gelen markalar,
çok daha ucuz olsalar bile bu sefer onların lider marka kadar iyi
olamayacaklarını varsayar. Peki pazarda ikinci veya üçüncü gelen bir
marka kendisinin lider markadan daha iyi olduğunu nasıl ispatlayabilir?
Bu çok zor bir iştir.
CMO’LAR TEKNOLOJİ UZMANI DEĞİL
SORU: Bazı profesyoneller artık
CMO’ların aynı zamanda birer
teknoloji uzmanı da olmaları
gerektiğine inanıyor. Siz buna
katılıyor musunuz?
Hayır, katılmıyorum. Her ne
kadar teknoloji çok önemli
olsa da şirketlerin çoğunda
teknolojiyle haşır neşir olan çok
sayıda insan vardır. Pazarlama
ise çok farklı bir alan. Pazarlama
yöneticilerinin pazarlamanın
kurallarının nasıl zekice bir yoldan
hayata geçirilebileceklerini
öğrenmiş olmaları şarttır. Örneğin
pazar yerinde ilk olmanın gücünü
bilmek zorundalar. Eğer ilk olan
siz değilseniz, o zaman odağınızı
daraltmanız gerekir. Ayrıca çok
markalı olanların tek markalı olan
şirketlere karşı da bariz avantajları
vardır. Ve marka ismi seçmek de
görsel çekiççilerin işidir. Örneğin
Apple mükemmel bir şirket ismidir,
çünkü siz o zaman markayı
tanımlamak için bir elma görselini
rahatlıkla kullanabilirsiniz. (Mademki
bu basit fikir o kadar iyi biliniyor,
o zaman neden diğer büyük
kişisel bilgisayar imalatçılarından
hiçbiri kendine görselliği olan bir
isim almamış? Lenovo, Hewlett-
Packard, Dell, Asus, Acer, Fujitsu,
Toshiba ve NEC… Nasıl kusursuz bir
pazarlama yöneticisi olabilirsiniz?
Pazarlamada nelerin işe yaradığını
ve nelerin işe yaramadığını
araştırmak yıllarınızı alacak.
Ve biliyor musunuz, genellikle
işe yarayanlar hiç de mantıklı
olmayanlardır. İşte pazarlama
disiplinini zor kılan da bu yönüdür.
Eğer satışlarınızı artırmak istiyorsanız,
odağınızı daraltmanız şarttır. Bu
kuralın ne kadar gerçek olduğunu
ispatlayan çok sayıda örneği
incelemeksizin hiçbir pazarlama
yöneticisi bu prensibin doğru
olduğuna inanmaz.
TV’NİN ETKİSİ NEDİR?
SORU: TV’lerin müşteriler üzerinde etkisi nedir? Türkiye’de TV’ler hala
çok etkili. Şirketler kendi pazarlama bütçelerini nasıl kullanmalı?
Her medyanın kendine has avantajları vardır.
Eğer potansiyel müşteri basılı reklamlarla
ilgileniyorsa o zaman bu kişi herhangi bir reklamı
okumaya birkaç dakikasını ayırabiliyor demektir.
Ve sıklıkla reklamı yapılan ürünü satın almak için o
reklamı unutmamak amacıyla dergiden veya
gazeteden kesip koparıp saklar. Televizyon
ise potansiyel müşteriyi satın almaya
ikna etmek için reklamcıya sadece 30
saniyelik bir mühlet verir. Diğer
yandan televizyon çok güçlü
bir “sunum” aracıdır. Bu
yüzden televizyon
özellikleri ve
avantajlarının
sunumunun
yapılabileceği
otomobiller ve temizlik
malzemeleri gibi ürünler için
çok önemli.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?