Hedef gençlerse, sosyal medyaya yatırım yapın
Eğer hedef pazar ergenler ise o zaman bir sosyal medya programı genellikle iyi bir strateji olabilir.
HEDEF GENÇLERSE, SOSYAL MEDYAYA YATIRIM YAPIN
SORU:
Pazarlama iletişimi açısından yetişkinler ve ergenlerin sosyal medyadan faydalanma yöntemleri arasındaki en büyük farklılıklar nedir? Şirketlere bu konudaki önerileriniz neler? Ergenlerin çoğu sosyal medyayı bir eğlence türü olarak görüyor. Onların “bağımlı” olduklarına inanılıyor.
Her gün internet başında saatler harcadıklarına hiç şüphe yok. Diğer yandan yetişkinlerin çoğu sosyal medyayı arkadaşlarının ve akrabalarının neler yaptıklarını öğrenmek için bir enformasyon kanalı olarak kullanıyor.
İşte bu yüzden sosyal medya üzerinden verilen reklamların yetişkinlerden çok ergenlere ulaşma şansı var. Ergenler eğlence değeri olan mesajlara anında tepki veriyor. Yetişkinler ise sıklıkla bu mesajları “ıvır zıvır” diye tabir ediyor ve görmezden geliyor.
Bir pazarlama programının öncelikle markanın hedef pazarının kim olacağını tanımlamakla işe başlaması gerekir. Ondan sonra özel olarak bu pazarı cezbedecek bir program geliştirmeleri lazım.
Eğer hedef pazar ergenler ise o zaman bir sosyal medya programı genellikle iyi bir strateji olabilir. Eğer hedef pazar yetişkinler ve hatta özellikle yaşlı yetişkinler ise o zaman bir sosyal medya programının etkili olup olmayacağını sorgulardım doğrusu.
GENÇLER İÇİN ÜNLÜ KULLANIN
SORU:
Şirketimizin maalesef sosyal medyadan etkin bir şekilde faydalanamadığını düşünüyoruz. Kendisine ergen izleyiciler veya ergen tüketiciler arayan şirketlere sosyal medyayı kullanırken nelere dikkat etmelerini önerirsiniz?
Ne kadar yaşlanırsanız o kadar ciddileşirsiniz, Ergenler genellikle ürünleri ve hizmetleri pek ciddiye almazlar, ancak onlar da alışveriş yaparlar ve gerçekten de çeşitli markaları değerlendirmeye o kadar çok vakit harcamak istemezler,
Gençler özgün reklam mesajları yerine daha çok akranları tarafından etkilenmeye meyillidir, Bu yüzden iyi bir sosyal medya programının söz konusu markanın genç insanlar arasında ne kadar çok popüler olduğunu göstererek momentum yaratmaya çalışması gerekir, Ayrıca gençlerin dikkatini çekmenin sıklıkla iyi bir yolu da şöhretli insanları kullanmaktır,
BİR ÜRÜNLE PAZARA ÇIKIN
SORU:
Şirketimiz kozmetik sektöründe yer alıyor ve devasa bir AR-GE merkezimiz var. Ancak Türkiye’de kozmetik sektöründe bir marka olmak çok zor bir iş. Çünkü ortalıkta çok sayıda global marka var ve onların müşterileri de markalarına çok sadık. Bizim markalarımız en çok eczanelerde satılıyor. Bir marka olmak ve rekabet gücü edinmek için ne yapmalıyım?
Kullanabileceğiniz çok sayıda yaklaşım bulunuyor. Kozmetik sektörü yoğun bir şekilde global markaların hegemonyasında olduğu için ben size tam tersini yapmanızı öneririm. Yani markanızın “Türk” kimliğini ön plana çıkartın.
Şayet sizin kozmetik markanız önde gelen bir Türk kozmetik markası ise o zaman pazarlama programınızın (ve ambalajlarınızın) bu gerçeği vurgulaması gerekir. Bazı tüketiciler sadece global markaları satın alırlar, Ancak bazı tüketiciler de tam tersini yapar ve özellikle Türk markalarını satın alırlar. Eğer siz müstakbel müşterilerinizi sizin kozmetik markanızın Türkiye'nin lider kozmetik markası olduğuna ikna edebilirseniz o zaman çok sayıda tüketiciyi cezbedebilirsiniz.
Eğer markanız kendi kategorisinde Türkiye'nin lider markası değil ise o zaman odağınızı daraltmanız gerekir. Tek bir marka ismi altında geniş bir yelpazede kozmetik ürünleri pazarlamaya çalışmak yerine, en fazla gelecek vaad eden kozmetik ürününüzü seçmeniz ve sonra markanızın reklamını o kategorinin “uzmanı” olarak yapmanız gerekir.
Neredeyse bütün başarılı kozmetik markaları tek bir ürünle yola çıkmışlar ve ardından ilk ürün başarılı olduktan sonra diğer ürünlere doğru dallanmı��lardır. Chanel sadece parfümle işe başlamıştı ama şimdi çok geniş bir yelpazede yer alan kozmetik ürünleri satıyor.
Oil of Olay çok farklı kozmetik ürünlerine dallanıp budaklanmadan önce sadece bir nemlendirici ürünle piyasaya çıkmıştı. Dove ise işe nemlendirici bir kalıp sabunla başlamıştı ve sonunda diğer ürünlere dallanmadan önce yüzde 24'lük pazar payıyla kalıp sabun kategorisinde kendi hegemonyasını ilan etmişti.
Sizin de işe “dar” başlamanız ve kendi marka isminiz altında piyasaya başka ürünler sunmadan önce tüketicilerin zihnine kendi markanızı kazımanız gerekir.
SORU:
Pazarlama iletişimi açısından yetişkinler ve ergenlerin sosyal medyadan faydalanma yöntemleri arasındaki en büyük farklılıklar nedir? Şirketlere bu konudaki önerileriniz neler? Ergenlerin çoğu sosyal medyayı bir eğlence türü olarak görüyor. Onların “bağımlı” olduklarına inanılıyor.
Her gün internet başında saatler harcadıklarına hiç şüphe yok. Diğer yandan yetişkinlerin çoğu sosyal medyayı arkadaşlarının ve akrabalarının neler yaptıklarını öğrenmek için bir enformasyon kanalı olarak kullanıyor.
İşte bu yüzden sosyal medya üzerinden verilen reklamların yetişkinlerden çok ergenlere ulaşma şansı var. Ergenler eğlence değeri olan mesajlara anında tepki veriyor. Yetişkinler ise sıklıkla bu mesajları “ıvır zıvır” diye tabir ediyor ve görmezden geliyor.
Bir pazarlama programının öncelikle markanın hedef pazarının kim olacağını tanımlamakla işe başlaması gerekir. Ondan sonra özel olarak bu pazarı cezbedecek bir program geliştirmeleri lazım.
Eğer hedef pazar ergenler ise o zaman bir sosyal medya programı genellikle iyi bir strateji olabilir. Eğer hedef pazar yetişkinler ve hatta özellikle yaşlı yetişkinler ise o zaman bir sosyal medya programının etkili olup olmayacağını sorgulardım doğrusu.
GENÇLER İÇİN ÜNLÜ KULLANIN
SORU:
Şirketimizin maalesef sosyal medyadan etkin bir şekilde faydalanamadığını düşünüyoruz. Kendisine ergen izleyiciler veya ergen tüketiciler arayan şirketlere sosyal medyayı kullanırken nelere dikkat etmelerini önerirsiniz?
Ne kadar yaşlanırsanız o kadar ciddileşirsiniz, Ergenler genellikle ürünleri ve hizmetleri pek ciddiye almazlar, ancak onlar da alışveriş yaparlar ve gerçekten de çeşitli markaları değerlendirmeye o kadar çok vakit harcamak istemezler,
Gençler özgün reklam mesajları yerine daha çok akranları tarafından etkilenmeye meyillidir, Bu yüzden iyi bir sosyal medya programının söz konusu markanın genç insanlar arasında ne kadar çok popüler olduğunu göstererek momentum yaratmaya çalışması gerekir, Ayrıca gençlerin dikkatini çekmenin sıklıkla iyi bir yolu da şöhretli insanları kullanmaktır,
BİR ÜRÜNLE PAZARA ÇIKIN
SORU:
Şirketimiz kozmetik sektöründe yer alıyor ve devasa bir AR-GE merkezimiz var. Ancak Türkiye’de kozmetik sektöründe bir marka olmak çok zor bir iş. Çünkü ortalıkta çok sayıda global marka var ve onların müşterileri de markalarına çok sadık. Bizim markalarımız en çok eczanelerde satılıyor. Bir marka olmak ve rekabet gücü edinmek için ne yapmalıyım?
Kullanabileceğiniz çok sayıda yaklaşım bulunuyor. Kozmetik sektörü yoğun bir şekilde global markaların hegemonyasında olduğu için ben size tam tersini yapmanızı öneririm. Yani markanızın “Türk” kimliğini ön plana çıkartın.
Şayet sizin kozmetik markanız önde gelen bir Türk kozmetik markası ise o zaman pazarlama programınızın (ve ambalajlarınızın) bu gerçeği vurgulaması gerekir. Bazı tüketiciler sadece global markaları satın alırlar, Ancak bazı tüketiciler de tam tersini yapar ve özellikle Türk markalarını satın alırlar. Eğer siz müstakbel müşterilerinizi sizin kozmetik markanızın Türkiye'nin lider kozmetik markası olduğuna ikna edebilirseniz o zaman çok sayıda tüketiciyi cezbedebilirsiniz.
Eğer markanız kendi kategorisinde Türkiye'nin lider markası değil ise o zaman odağınızı daraltmanız gerekir. Tek bir marka ismi altında geniş bir yelpazede kozmetik ürünleri pazarlamaya çalışmak yerine, en fazla gelecek vaad eden kozmetik ürününüzü seçmeniz ve sonra markanızın reklamını o kategorinin “uzmanı” olarak yapmanız gerekir.
Neredeyse bütün başarılı kozmetik markaları tek bir ürünle yola çıkmışlar ve ardından ilk ürün başarılı olduktan sonra diğer ürünlere doğru dallanmı��lardır. Chanel sadece parfümle işe başlamıştı ama şimdi çok geniş bir yelpazede yer alan kozmetik ürünleri satıyor.
Oil of Olay çok farklı kozmetik ürünlerine dallanıp budaklanmadan önce sadece bir nemlendirici ürünle piyasaya çıkmıştı. Dove ise işe nemlendirici bir kalıp sabunla başlamıştı ve sonunda diğer ürünlere dallanmadan önce yüzde 24'lük pazar payıyla kalıp sabun kategorisinde kendi hegemonyasını ilan etmişti.
Sizin de işe “dar” başlamanız ve kendi marka isminiz altında piyasaya başka ürünler sunmadan önce tüketicilerin zihnine kendi markanızı kazımanız gerekir.
