Sağlıklı gıdada büyüyeceğiz

30.10.2018 12:43:000
Paylaş Tweet Paylaş
Sağlıklı gıdada büyüyeceğiz

 

Aile şirketi Körfez Döküm’ün ikinci kuşağı Bahar Alan, geçirdiği rahatsızlık sonrasında “sağlıklı” yaşama yöneldi. Zeytin bahçeleri alıp kendi zeytinyağını üretmeye başlayan Alan, “Nova Vera markasıyla sağlıklı gıdada büyüyeceğiz” diyor.

Bahar Alan, ABD ve Japonya’dan altın madalya kazanan zeytinyağı markası Nova Vera’nın kurucusu. İzmitli çelik döküm üretimi yapan, sanayici Alan Ailesi’nin ikinci kuşak üyesi. Babası Yusuf Alan’ın sahibi olduğu aile şirketleri Körfez Döküm ve Körfez Boru, Türkiye’nin en büyük 1000 sanayi şirketi arasında. Kendisi de Körfez Döküm’ün genel müdür yardımcılığını yapan Alan, geçirdiği sağlık sorunu nedeniyle “sağlıklı” yaşama yöneldiğini belirtiyor. Manisa ve Ayvalık’ta 600 dönüm zeytin bahçesi alıp markası Nova Vera markasıyla zeytinyağı üretimine başlayan Alan, bu yıl dünyanın en önemli zeytinyağı yarışmalarından Los Angeles International Extra Virgin Olive Oil Competition’da 3 altın ödül kazandı. Japonya’dan da altın ödülle döndüklerini söyleyen Alan, sanayiden sağlıklı gıdaya yönelmesini şöyle anlatıyor:

DÖNÜM NOKTASI 

“Geçirdiğim sağlık sorunu beni sağlıklı yaşam ve gıdaya yöneltti. En büyük tutkum sağlıklı gıdalar üretmek oldu. Sağlık bileşenleri ve antioksidanı en yüksek, sağlık sektöründe bile kullanılabilecek en kaliteli zeytinyağı üretmek için Manisa ve Ayvalık’ta zeytin bahçeleri aldım ve Nova Vera’yı kurdum. Zeytinin sahip olduğu faydalı bileşenleri zeytinyağına en iyi şekilde aktarabilmek için ABD ve yurt içinde çok sayıda eğitim aldım.

“YENİ ÜRÜNLER OLACAK”

Ürünlerimizde sadece erken hasat ve soğuk sıkım tekniklerini kullanıyoruz ve nicelik odaklı değil nitelik odaklı çalışıyoruz.  Ürettiğimiz zeytinyağının yüzde 50’sini ihraç ediyoruz. New York’ta kazandığımız altın madalya dünyanın en iyi zeytinyağlarının satıldığı yapan Bestoliveoils.com üzerinden ABD’de satış yapmamızı sağladı. Uzakdoğu pazarını çok önemsiyoruz. Japonya’da da satışımız olacak. Hedefim yeni ürün gruplarına girerek sağlıklı gıdalar üreten önemli bir marka olmak.”

 

ODTÜ MEZUNU İKİNCİ KUŞAK 

“17 YIL PROFESYONEL ÇALIŞTIM” ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. Sonrasında işletme ile iş sağlığı ve güvenliği alanlarında yüksek lisans yaptım. Aile şirketinde çalışmaya başlamadan önce 17 yıl Akbank, Atos, Koç Sistem’de bilgi teknolojileri alanında çalıştım.

 

 “3 ŞEHİRDE CİDDİ ARSA STOKUMUZ VAR”

Sinpaş, İstanbul dışında büyük markalı konut projeleri üreten az sayıdaki markalı konut üreticisinden biri. İstanbul dışında 5 önemli projenin satışlarının devam ettiğini söyleyen Sinpaş Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Sefa Çelik, ellerinde Ankara, Denizli ve Bursa’da ellerinde ciddi arsa stoku bulunduğunu belirtiyor ve bu illere ilişkin planlarını şöyle anlatıyor:

İSTANBUL DIŞINDA 5 PROJE İstanbul dışında Ankara’da Altınoran, Marina Ankara ve Ege Vadisi; Denizli’de Aqua City ve Bursa’da Bursa Modern olmak üzere 5 projemizin satışlarına devam ediyoruz. Ankara’da 2 bin konutu satışa çıkaracağız. Bursa Modern ve Denizli Aqua City’de de satışlarımıza devam ediyoruz.

BURSA’DA YENİ LANSMAN Bursa’da yer alan Bursa Aquacity projemizde lansman yapacağız. Anadolu’nun önde gelen şehirlerinde yeni proje için baktığımız bölgeler ve bize gelen teklifler çok fazla. Hepsini değerlendirme aşamasındayız. Ankara, Denizli ve Bursa’da ciddi arsa stoku var. Bu arsa stokuyla bu şehirlerde 10 binin üzerinde konut üretebiliriz.”

 

Başkanın ajandasında ne var?

“PLANLARI ERTELEDİK, BEKLİYORUZ”

Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, kurlarda yaşanan son ekonomik gelişmelerin kentteki iş dünyasının planlarını ertelemesine neden olduğunu belirtiyor. Ani şekilde yükselen yabancı para birimleri karşısında kendilerini koruyamadıklarını belirten Keçeci, “Şu anda elimiz kolumuz bağlı, bekliyoruz” diyor. Sanayicilerin yeni yatırımları ertelediklerini ve üzerinde çalıştıkları tek konunun risk yönetimi olduğunu belirten Keçeci’nin Denizli’ye yönelik tespitleri ve 2017 ajandasının öne çıkan başlıkları şöyle:

“SİPARİŞLERDE DURAKSAMA VAR”

“Yaşanan son ekonomik gelişmeler “beklenmeyen” gelişmelerdi. Ticaret savaşları sanayicilerin gelecekle ilgili uzun vadeli stratejik planlarını erteliyor. Denizlili sanayicilerimiz yakın bir tarihte yatırımla ilgili herhangi bir proje düşünmüyor.  Siparişlerde de duraksama var. Geçen yıl, Denizli’nin ihracatı 3,2 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Bu yıl sonunda bu rakamı yakalayabileceğimizi zannetmiyorum.

“ENSTRÜMANLAR ÇALIŞMIYOR”

Organize sanayi bölgelerinde de yeni yatırımlar durdu. Kur artışı konusunda Denizlili şirketler olarak hedging operasyonlarına öncelik versek bu ortamda kur artışlarından tam olarak korunamıyoruz. Şu anda hiçbir enstrümanın çalışmadığı bir aşamadayız. Hemen her şirkette sıkıntı var. Dolar bu şekilde artmaya devam ederse hiçbir iş kalmaz.”

 

TUZ ÜRETİP ABD’YE SATIYOR

Üç kuşaktır akaryakıt işiyle uğraşan Antalyalı Siman Group, 200 milyon TL cirosuyla bölgede sektörün önde gelen oyuncularından. Özelleştirmeden 3 yıl önce Kırıkkale’nin Delice İlçesi’nde bulunan Tuz İşletmeleri’ni satın alan grup, bu sayede madencilik sektörüne girdi. Siman Group Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Gözüyukarı, Delice’de doğal tuz kaynaklarından elde ettikleri tuzu Mayi Tuz markasıyla üretip ihracat ettiklerini söylüyor. Oktay Gözüyukarı, Mayi Tuz’un kurucu ortağı olan kızı Sibel Gözüyukarı ile yeni girdikleri tuz işiyle ilgili hedeflerini şöyle anlatıyor:

“ÜRETİME SEVDALIYIM” “Antalya’da üç kuşaktan bu yana akaryakıt sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Yeni sektör arayışı oluştuğunda üretime olan sevdam etkili oldu. İçimde hep üretim yapma arzusu bulunuyordu. Bundan 3 yıl önce Delice Tuz İşletmeleri satışa çıktığında üretim sevdamı hayata geçirme fırsatı buldum ve büyük bir arzuyla yatırımlarımızı hayata geçirmeye başladık. Bu yılın başında da Mayi markasıyla pazara adım attık. Artık vaktimin büyük kısmını tuz işi alıyor.

“İHRACAT YAPIYORUZ” Türkiye’nin en büyük tuz üretiminin karşılandığı Tuz Gölü’ne çevre şehirlerin kimyasal atıkları karıştığı için bölgede çok büyük bir çevresel kirlilik yaşanıyor. Biz ise tuzu sadece Türkiye’de değil dünyada da çok nadir elde edilen “doğal kaynak” tuzundan elde ediyoruz. Bu nedenle ilk defa Türkiye’de bizim ürettiğimiz tuz ihraç edilebiliyor. Şu anda Türkiye’de bizim dışımızdaki hiçbir marka tuz ihracatı yapamıyor.

TALEP FAZLA Mayi Tuz’u üretirken hiçbir kimyasal kullanmıyoruz.  Doğal kaynak tuzu ürettiğimiz için ABD, Meksika ve Kanada’dan yoğun sipariş alıyoruz. Şu anda üretimimizin yüzde 50’sini ABD’ye ihraç ediyoruz. Doğal tuzumuzun içinde bulunan ve pek çok hastalığa iyi geldiği bilinen altın, gümüş ve vanadium değerleri Amerikalıların ilgisini çekti.

Sağlıklı bir ürün ürettiğim için yaptığım işten eskiye göre çok daha büyük keyif alıyorum. Önümüzdeki dönemde de hedefimiz yurt içinde büyük perakende zincirlerinde olmak. Hedefimiz günlük tuz üretimimizi 10 tondan 60 tona çıkarmak.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz