Bankalar da kendilerini korumaya alıyor

16.03.2017 12:06:220
Paylaş Tweet Paylaş
Bankalar da kendilerini korumaya alıyor

GÜNDEM

BANKALAR DA KENDİLERİNİ KORUMAYA ALIYOR

Bankalar, her an gerek siber gerek gerçek kişilerce olsun dolandırıcılık saldırısı altında. En yakın örnek olarak geçtiğimiz ay Akbank, siber saldırı sonucu sisteminden 4 milyon dolar sızdırıldığını açıkladı. Ama iyi haber, bu zarar sigorta kapsamında bulunuyordu. Biz de finans köşesinde bankaların bu tip büyük zararlarını karşılayan sigortaları Aon Türkiye Eş-CEO’su Ferhan Özay ile konuştuk:

ZARARLAR KARŞILANIYOR “Bankaların uğradığı siber saldırılar sonucu oluşan zararları karşılamaya ‘hırsızlık poliçesi’ artık yeterli gelmiyor. ‘Kapsamlı iç ve dış hırsızlık poliçeleri devreye giriyor. Banka içinden ve dışından gerçekleşecek hırsızlık, dolandırıcılık, emniyeti suistimal gibi nedenler ile oluşan elle tutulur  zararları karşılarken, yanı sıra ATM ve kasalar, para taşıma, banka ve şubelerindeki soygun, nakit ve değerli kıymetlerin çalınması, ortadan kaybolması sonucu oluşan finansal zararlar ve sahte veya üzerinde değişiklik yapılmış ödeme araçları, evrakla işlem yapılması nedeniyle oluşan finansal zararlar gibi teminatları da poliçede belirtilen üst limit ve alt limitler dahilinde karşılıyor.

İLGİ ARTIYOR ‘Kapsamlı İç ve Dış Hırsızlık’ sigortası olmayan bankalar azınlıkta da olsa halen mevcut. Son zamanlarda bu riskle ilgili daha fazla bir farkındalık ve ilgi olduğunu söyleyebiliriz. Yurtdışında, bankaların yanında diğer tüm finansal kurumlar da bu tür operasyonel risklerini teminat altına alacak sigortalar alıyor. Ancak Türkiye’de banka dışındaki finansal kurumların ilgisi henüz beklenen seviyede değil. Son dönemlerde bu tip teminatlar, daha çok konuşulmaya ve ihtiyaç duyulmaya başlandı. Bankalar, kendi bünyelerinde veya piyasada diğer bir bankada yaşanan yüksek bir hasardan sonra limitlerinin yeterli olmadığına karar verip daha yüksek limitli veya daha geniş kapsamlı teminat alma yoluna gidebiliyor. Ayrıca büyümeleriyle doğru orantılı olarak yıllar içinde artan limitlerle sigorta satın alması yapabiliyorlar. Bu poliçelerde fiyatlama bankaya göre değişiklik gösteriyor. Bankanın bilanço ve gelir tablosu ve ihtiyaç duyulan toplam limit, geçmiş dönemde yaşanan hasarların frekansı ve şiddeti, bir daha benzer hasarlar olmaması için alınan önlemler ve bankanın kontrol sitemleri yani bu riski nasıl yönettiği ile ilgili detaylar fiyatı belirlemede etken oluyor.”


YENİ LİDER

“BÜYÜME İVMESİ ARTACAK”

Bireysel emeklilik sistemi, bu yıl başlayan otomatik katılımla tarihinin en hareketli dönemini yaşıyor. 2017 yılında 45 yaş altı yaklaşık 6,5 milyon çalışanın otomatik katılımla sisteme giriş yapması bekleniyor. Tam da bu dönemde sektörün lider şirketlerinden birinin koltuğa oturan AvivaSA Emeklilik ve Hayat’ın yeni CEO’su Fırat Kuruca ile yeni görevindeki hedeflerini ve ajandasındaki ilk gündem maddelerini konuştuk: 

HAREKETLİ DÖNEM “ Bu görevi çok hareketli bir dönemde devraldım. Otomatik katılımla aynı tarihlerde göreve geldim. Ajandamdaki en önemli nokta da otomatik katılım. Son 5 yılda sistemde fon büyüklüğü yıllık yüzde 34 büyüdü. Otomatik katılımla birlikte hem sistem hem şirketimiz adına bu büyüme ivmesi artacak. Otomatik katılımla 2 yılda sisteme 14 milyon kişi katılacak. Sektör olarak çok hareketli bir dönem olacak. AvivaSa’nın kurumsal katılımlarda yüzde 20’nin üzerinde pazar payı var. Otomatik katılımla ilgili olarak da 2016’nın son aylarında hazırlıklarımız hız kazandı. Lider pozisyonda konumlanmış duruyoruz. 1.000’i aşkın çalışan sayısına sahip 450 şirketin 115’i ile anlaşma noktasına geldik. Büyük şirketler bizle çalışmayı tercih etti. Böyle devam edeceğimizi öngörüyoruz.

KÜLTÜRE YATIRIM Şirket olarak bu konuda en iyi şekilde liderliğimizi oluşturmalıyız. Tabii bunu yapabilmek için özellikle çalışanlarımızın çok iyi olması lazım. O nedenle benim en büyük önceliklerimden biri çalışanların en iyi iklim ve kültürde çalışmaları, kendilerini en iyi şekilde ifade etmeleri olacak. Bu alanda pek çok projemiz var. Bunu yaparken de müşteri yönünde çok ağırlık vermek istiyoruz. Otomatik katılımda büyümek için verimli çalışmamız da gerekiyor. Sisteme girecek 14 milyon çalışanın büyük kısmını talibiz. Milyonlarca çalışanın gireceği ve işlem yapacağı bir sistemin altyapısının çok iyi olmalı. O yüzden dijital çözümler ve müşterilerin self servis kullanacağı çözümler, bizim için çok önemli olacak. Bu şekilde verimliliğimizi sağlayacağız. Bu konuları da ajandamda önceliklendiriyorum. Şirketi bir an evvel gerek büyüklük gerek kârlılık gerekse pazar değeri olarak daha iyi noktalara taşımalıyız. Elimizdeki potansiyeli en kısa sürede ortaya çıkaracak projeler yaratacağız.”


CEO AJANDA

SİBER SALDIRI TEHDİDİ

Tüm dünyada finans sektörünün son dönemde en önemli tehditlerinden biri siber saldırılar. Dünya genelinde siber saldırılar nedeniyle şirketlerin karşılaştığı yıllık zarar, 400 milyar doları aşıyor. Biz de Türkiye’de finans alanındaki yöneticilerle siber saldırıya ne kadar hazır olunduğunu ve neler yapıldığını konuştuk: 

“HER AN HAZIRLIKLIYIZ” “Türkiye’de finans sektörü, dünyayla karşılaştırıldığında teknoloji kullanımı, özellikle bilişim alanında ileri seviye bir konuma sahip” diyen Bank Pozitif Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Akçakayalıoğlu, gerek temel bankacılık uygulamaları gerekse de bunların etrafında müşteri hizmetine yönelik oluşturulan çevre sistem ve uygulamaların oldukça gelişmiş seviyede olduğunun altını çiziyor. Akçakayalıoğlu, siber saldırılara karşı aldıkları önlemleri ise şöyle aktarıyor:

“Siber saldırıların da içinde yer aldığı bilişim sistemleri güvenlik konusunda Türk bankacılığı iyi konumda. Bu konuda resmi mevzuatta da önemli düzenlemeler var. Siber saldırılara karşı çeşitli önlemler alınıyor. Artan kullanıcı sayısı, internet ve mobil bazlı uygulamaların yaygınlaştığı ve işlem hacminin de ağırlıklı elektronik ortamlardan gerçekleştiği günümüzde bankalar giderek artan siber saldırı tehdidi altında. Bankamızda da temel olarak bu saldırılara karşı önleyici sistemler mevcut. Bu tür saldırıları sürekli izliyoruz ve her an olabilir diye bekliyoruz. Kendimiz sızma testleri dahil, birçok testler yapıyoruz. TÜBİTAK dahil dış kuruluşlarla çalışıyoruz. Özellikle dışarıdan uzmanlık yardımı alıyoruz. Neticede bu saldırılar, adı üzerinde ‘siber’. Bizim aldığımız önlemler de ağırlıklı olarak donanım ve yazılım bazlı teknolojik önlemler oluyor.”

ÇALIŞANLAR EĞİTİLMELİ Türkiye’nin hızla dijitalleşen ekonomisiyle siber saldırı adedi açısından bakıldığında dünyada en mağdur ilk 10 ülke arasında yer aldığına dikkat çeken Zurich Sigorta Genel Müdürü Yılmaz Yıldız, siber risklerde çalışan ve müşterilerin de rolüne değiniyor: “Finans, bu anlamda dijitalleşmenin en yoğun yaşandığı sektörler arasında. Sadece internet bankacılığının ulaştığı hacme bakmak bile bu durumu anlamak için yeterli. Türkiye’de artık internet bankacılığı üzerinden yılda 250 milyondan fazla kez para transferi, yaklaşık 200 milyon kez ödeme, yaklaşık 50 milyon kez kredi kartı ile ilgili işlem gerçekleştiriliyor. Bu işlemlerin toplam hacmi yaklaşık 800 milyar dolar, yatırımlar da dahil edildiğinde işlem hacmi 1 trilyon dolara ulaşıyor.  Bu derece büyük bir iş hacmini yöneten finans kuruluşlarımızın siber saldırılara karşı gereken önlemleri aldığını ve ekonomi içerisinde siber risklere karşı en hazırlıklı sektör olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktada şirketlerin karşı karşıya kaldığı siber risklerin genellikle şirketlerin kullandığı sistemlerin zafiyetinden daha çok, sistemle etkileşim halinde olan kullanıcıların yani çalışanların hatalarından kaynaklandığını söylemek mümkün. Kullanıcı hatalarından yararlanarak gerçekleştirilen başlıca siber saldırı tiplerini  ‘oltalama, virüslü e-posta, sosyal ağ dolandırıcılığı ve trojan’ şeklinde sıralayabiliriz. Bu nedenle şirketlerin çalışanlarını bu konularda düzenli eğitime tabii tutması önem kazanıyor. Ayrıca bizim şirketimizin olduğu gibi siber risklere ve saldırılara karşı bireylere yönelik siber sigortalar da mevcut. Bu şekilde kişisel bilgiler sanal ortamda koruma altına alınıyor ve siber risklere karşı teminatlar veriliyor.”

CEOTWEET

EROL BİLECİK

“Önümüzdeki 10 yılda dünya, dijitalleşebilenler ve diğerleri olarak ikiye ayrılacak! Dönüşümü hemen yakalayalım, ezberleri bozalım.” 

MEHMET ŞİMŞEK

“Merkez Bankası’nın eli kolu bağlı değildir. Geçmişte olduğu gibi gereken tedbirleri alıyor, alacak. Fiyat istikrarı temel önceliklerimizdendir.”

ÖZGÜR DEMİRTAŞ

“Dolar yine 3,82. Artık anlaşılması lazım. Durum tehlikeli ve bu durumla sadece işinin ehli insanlar başa çıkabilir.”

 

GÖSTERGE

Türkiye’de BES fon büyüklüğünün GSMH içinde payı yüzde 2,4. Almanya’da bu oran yüzde 6,6’ya ve İspanya’da yüzde 9,6’ya çıkıyor. İngiltere’de ise emeklilik fon büyüklüğü ülke GSMH’sinin yüzde 97’sine denk geliyor. Türkiye bu parametrede OECD ülkeleri arasında 32’nci sırayla en altlarda yer alıyor.

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz