Reytinglere inanmalı mıyız?
TV’deki reyting ile dijital medyadaki reyting ölçümleri, birbirini tutmaz hale geldi. TV reytinglerine göre bir dizi çok düşük reytinge sahipken dijital medyada fenomen olabiliyor. Peki ama bunun nedeni nedir? Reklamverenler, hangi ölçüye göre reklam verecek? Ajanslar, hangi kıstasa göre medya planlaması yapacak? Bu sorularımızı Alaaddin Adworks Kreatif Direktörü İSMAİL BÖLÜKBAŞI’na sorduk. İşte yanıtlar: UZUN VADELİ BAKMALI “Ne reytingli ne de reytingsiz olabiliyoruz. Reklamverenler adına ‘ölçülen mecralar’ reklamın olmazsa olmazıdır. Türkiye’de genellikle deneklerden gelen verilerin sağlıksız olduğunu ya da deneklerin demografik ve sosyoekonomik olarak örneklenmesinde sorun olduğu ileri sürülür. Uzun yıllara dayanan izlenme istatistiklerine baktığımızda aslında ölçme sisteminin matematiğinin doğru işlediğini görebiliriz.” HEDEF KİTLE FARKLI Bölükbaşı, sosyal medyanın bambaşka bir kullanıcı dinamiğine sahip olduğunu ve sosyal medyayı ancak bir destek ölçüm sistemi olarak kullanmak gerektiğini söylüyor ve devam ediyor: “Zaten reklamverenler TV programlarının sosyal medya etkileşimine de bakıyor. Hatta ikinci ekran uygulamaları da sosyal medya tabanlı şekilde hızla gelişiyor.” YENİ ÖLÇÜM SİSTEMİ Markaların ölçümlerden kendilerini bağımsız tutamayacaklarını belirten Bölükbaşı, “Teknoloji sayesinde dijital ve mobil yayıncılık bize pek yakında yeni ve çok daha fazla deneğin gönüllü yer aldığı yeni ölçme sistemleri sunacaktır. Belki de pek yakında tüm Türkiye’yi ölçebileceğiz. Ama şuna eminim ki yine de Esra Erol ve Survivor birinci çıkacak” diyor. ÇIKANLAR
ALPHABET
Google’ın çatı şirketi
Alphabet, global medya
harcamalarının yüzde
12’sini kontrol ediyor. Bu
gelirin büyük çoğunluğu
Google ve YouTube
reklamlarından geliyor.
Zenith’in yöneticilerinden
Jonathan Barnard,
“Geleneksel medya
patronları, dijital ve
teknolojiyi kullanarak
stratejilerini değiştiriyor.
Büyümenin yeni yollarını
arıyorlar” diyor.
SNAPCHAT
Snapchat’i her gün 150
milyon kişi kullanıyor.
Snapchat’ten yıllar
önce kurulan Twitter’ın
ise günlük kullanıcı
sayısı 140 milyon.
Teknoloji editörü
Christopher Heine,
“Snapchat’in günlük
kullanıcı sayısı her yıl
yüzde 50 büyüyerek
2015’te 100 milyon
dolara ulaştı. Ayrıca
yapılan araştırmalarda
Snapchat’in
kullanıcısının Y
jenerasyonu olduğu
görülüyor. Snapchat
hızla büyümeye
devam ediyor” diyor.
“Reklam sınırlandırıcılar, hangi reklamın ideolojiye dönüşeceğini
seçiyor. Etkileyici.” Glen Hilzinger / Leo Burnett Detroit Kreatif Direktörü
Haluk Sicimoğlu / Alice
BBDO Strateji Direktörü
“Hayatı
emojilere
indirgemeye
çalışıyoruz
ama maalesef
yaşam Facebook’un,
Instagram’ın ve benim
gibi müptelalarının istediği
kadar sığ değil.”
Geoffrey Hantson/
FCB Mutluluk Kreatif
Direktörü
“İyi çalış. İyi dinlen.”
Yaşar Akbaş/Happy
People Project Kurucu
Ortağı ve Başkanı
“Bir gün hiçbir yaratıcılık
festivaline gönderilmeyen
yaratıcı bir sosyal
sorumluluk
kampanyası
görecek
miyiz
acaba?!...”
Programatik reklam harcamaları artıyor
Sektörün son zamanlarda
yoğun olarak tartıştığı
konulardan biri programatik
reklamlar. Programatik
reklam, özetle kullanıcıların
davranışlarını analiz etme ve
bu doğrultuda onlara uygun
kişiselleştirilmiş reklamları
gösterme imkanı sunan
bir teknoloji. Bu teknoloji
sayesinde reklamverenler,
reklamlarını daha etkin
şekilde sunabiliyor.
NASIL ÇALIŞIYOR?
Sociomantic Türkiye Ülke
Direktörü GÖZDE ALEMLİ, bu sistemin nasıl
çalıştığını şöyle anlatıyor:
“Bir kullanıcı web sitesini ziyaret ettiğinde,
reklam yeri için gerçek zamanlı ihaleye
giriyor. Sunacakları her reklamın fiyatı tek
tek hesaplanıyor. Bu, makineler arası 100
milisaniyede gerçekleşen bir hesaplamayla
gerçekleşiyor. Doğru fiyatı vermek için bu
noktada, ‘Kullanıcıyı tanıyor muyuz?’, ‘Günün
bu saatinde, bu kullanıcı için
hangi banner ölçüsü performans
gösteriyor?’ gibi birçok parametre
devreye giriyor. En yüksek teklif
veren kazanıyor ve kişiselleştirilmiş
reklam gösteriliyor.”
EN GELİŞMİŞ TEKNOLOJİ
Programatik reklam, kişilerin
birebir davranışlarına istinaden
reklam gösteren ve kişiler bazında
farklı yatırım yapılmasını sağlayan
en gelişmiş teknoloji olarak
kabul ediliyor. Tüm dünyada
programatik reklam harcamaları
artarken Türkiye’de de durumun
benzer olduğunu belirten Alemli,
“IAB verilerine göre 2015’te
programatik harcamalar, 78,7
milyon TL’ye ulaştı. Bu rakam
Amerika’da 10 milyara dolara
yükseldi ve bu yıl da iki katına
çıkması bekleniyor.”
REKLAMVERENE
FAYDASI Alemli,
“Geleneksel dijital
reklamcılıkta yayıncılar
ön plandayken
programatik reklamcılıkta
kullanıcılar ön planda.
Programatikte geleneksel
reklamcılıktaki gibi
reklam alanlarının
ayrılarak satışa sunulması
metodu uygulanmıyor.
Geleneksel yolla yapılan
sistemde yatırımların
birçoğu efektif bir
şekilde kullanılamıyor
ve kullanıcı bazlı kararlar verilemiyor.
Programatikte ise sistem kullanıcı bazlı
ilerliyor. Kullanıcıların davranışlarından
yola çıkarak reklamın doğru kişiye
gösterilmesi için çok detaylı bir
şekilde analiz yapılıyor ve reklam için
hedefleniyor. Böylece doğru kullanıcının
doğru yer ve doğru zamanda birleşmesi
sonucu reklam gösterimi yapılıyor” diyor.
DİKKATİMİ NE ÇEKTİ?
ORGANİK BÜYÜME
Havas raporuna göre, şirket
2016’nın ilk çeyreğinde
yüzde 3,4 organik
büyüyerek gelirini 571,1
milyon dolara çıkardı.
Havas’ın yönetim kurulu
başkanı ve CEO’su Yannick
Bollore, “Hem Amerika
hem İngiltere’de sektör
2015 ile kıyaslandığında
düşüş olduğu gözleniyor.
Organik gelirler Amerika’da
sadece yüzde 1,2 büyürken
İngiltere’de yüzde 1,6
düştü. Nedeni ise son iki yıl
performansını geliştirecek
yeterli derecede yeni iş
olmaması” diyor. DİJİTAL Teknoloji
pazarlama analisti Mary
Meeker, dijital konusunda
yaşanan gelişmelerden
bazılarını şöyle anlatıyor:
“Google’a göre
kullanıcıların yüzde 90’ı
eğer web sayfası yeterli
derecede iyi performans
göstermiyorsa sayfayı terk
ediyor. Instagram’a göre,
400 milyon kullanıcının
yarısı iş takibini, yüzde 60’ı
ise ürün hakkında bilgiyi
bu platformdan yapıyor.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?