Perakendeciler elini taşın altına sokacak

4.12.2019 14:42:000
Paylaş Tweet Paylaş
Perakendeciler elini taşın altına sokacak

Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz ay, sizlerle makro trendler ve özellikle gençliğin marka ve şirketlerden dünyanın sorunlarına yönelik olarak sorumluluk almalarını talep ettiğini anlatmaya çalışmıştım. Geçen bir aylık süre içerisinde İsveçli Greta Thunberg açıklamaları ve eylemleriyle dünyanın gündeminde kalmaya devam etti ve 20 Eylül’de, 139 ülkede Dünya İklim Grevi gerçekleştirildi. Tüm dünyada, dünyanın çevresel bir felakete sürüklendiği yüksek sesle bir kez daha tekrarlandı. Ancak maalesef devletler tarafından atılan adımlar oldukça sınırlı ve hatta bu tepkileri çok da kale alıyormuş gibi gözükmüyor. Bu nedenle tüm dünyada sivil girişimler giderek artarken insanlar artık şirketlerden ricacı olmanın bir adım ötesine geçerek dünyanın ve insanlığın geleceği için açıkça talep ediyor. Uluslararası danışmanlık şirketi KPMG’nin yayınladığı 2019 Perakende Trendleri Raporu’nda da bu durum açıkça belirtiliyor. Tüketicilerin artık cüzdanlarından ziyade, duygu ve değerlerini ön planda tutarak alışveriş yaptığını belirten raporda, sürdürülebilirlik kavramının perakende sektörü için artık opsiyonel olmaktan çıkıp bir zorunluluk haline geldiğini belirtiyor. Bazı şirketler pazarlama kampanyaları kapsamında sosyal sorumluluk yapıyor gibi görünmeye çalışırken bunu yapmalarının asıl nedenini ise işlerinin ruhuna işlemediklerini belirten rapor, bugün perakendecilerin dünyanın korunmasında sadece hedeflerini anlatmalarının yeterli olmadığını, bu konu üzerinde harekete geçtiklerini tüketiciye göstermeleri gerektiğini söylüyor. Yani perakende sektörü artık sadece elini değil, kolunu, başını hatta tüm gövdesini taşın altına sokacak. 

HAREKETE GEÇME ZAMANI Bu konuda Unilever ve P&G gibi dünya devi perakende markalarının sahibi şirketler, artık harekete geçmeleri gerektiğini anlayıp başta plastik ambalajları azaltmak ve geri dönüşümlü ambalajlar kullanmak üzere harekete geçti. Yine Nestle’nin bu alanda adımlar atarak başta plastik su ambalajları olmak üzere çeşitli alanlarda dünyanın korunması için aksiyona geçmiş durumda. Plastik atıklar, son yıllarda doğa ve insanlık için önemli bir tehdit oluşturmaya başladı. Yediğimiz balıklarda, denizden elde edilen tuzda ve hatta kutup bölgesindeki buzullarda dahi plastik mikropartiküllerinin tespit edilmesi hepimizi endişelendirmeli. Yani ucu artık dünya devi markaları yönetenlerin bizzat kendisine, çocuklarına ve sonraki muhtemel nesillerine de dokunmaya başladı. Bu nedenle plastik ambalaj kullanımının azaltılması ve yerlerine geri dönüşümlü malzemelerin kullanımının artırılması markaların giderek daha fazla yayılacak, yayılmak zorunda. Bu noktada sadece üretim yapanlar değil, hizmet sağlayıcılar da sorumluluklarını yerine getirmek zorunda. Örneğin Yemeksepeti’nde biz, bir hizmet sağlayıcıyken kullanıcılarımız siparişlerini verirken istedikleri takdirde sipariş sayfasında yer alan “Yeşili Koruyalım” kutucuğunu işaretleyerek restorana, “Servis (plastik tabak, çatal, bıçak ve kağıt peçete) gönderme” mesajı iletebiliyor. Böylelikle tek kullanımlık plastik kullanımının azalmasına destek olabiliyorlar. Bu konuda ilginç istatistikler elde ettik. Örneğin kullanıcılarımız, “Yeşili Koruyalım” kutucuğunu son yıllarda daha fazla tıklıyor ve bu konudaki farkındalıklarının giderek arttığını ispatlıyor. Böylece plastik kullanımının bireysel tercihlerle azaltmanın mümkün olduğunu da gösteriyorlar. Özellikle son 3 yılda bu eğilimin ve bilincin Türkiye’de giderek arttığını söyleyebilirim. Kullanıcılarımız, 2017 yılında 5,6 milyon siparişte bu kutucuğu tıklarken 2018 yılında ise bu rakam 2 katına çıktı ve yıl boyunca 13,6 milyon siparişte plastik tabak, çatal, bıçak ve kağıt peçete gönderimi tercih edilmedi. 2019 yılında ise henüz daha 3 çeyrek geçirmiş olmamıza rağmen kullanıcılar, 14 milyon siparişte “Yeşili Koruyalım” kutucuğunu tıklayarak geçen yılın rakamını çoktan geride bıraktı ve bu sayede 9 ayda 275 ton daha az plastik tüketilmesini sağladı. 

DAHA AZ PLASTİK Son 3 yılın toplamında ise kullanıcılarımız sadece “Yeşili Koruyal��m” kutucuğunu tıklayarak plastik kullanımını toplam 655 ton azalttı. Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Atık Yönetimi Daire Başkanlığı’nın 2019 verilerine göre ülkemizde her bireyin yıllık 90 kilogram olan plastik tüketimini baz aldığımızda, her yıl ortalama 4 bin 100 kişinin yıllık tüketimine karşılık gelen plastik kullanılmamış oldu. 4 bin 100 kişi sayısı kulağınıza az gibi gelmiş olabilir. Ama bir yerden başlamak lazım ve bu konuda ülkemizde giderek artan bir bilinç seviyesi olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda bu rakamın üstüne 1 kişi bile koymak bizim için çok önemli. Bu çalışmalar sonucunda elde ettiğimiz verilere göz attığımda, beni çok şaşırtan bir bilgiyle karşılaştım. Türkiye’de yaptığımız çalışmalar doğrultusunda, toplam siparişlerimiz içerisindeki “Yeşili Koruyalım” seçeneğini tercih edenlerin oranına göre bu konudaki farkındalığı en yüksek olan şehrin İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirler olmasını beklerken birinciliği yüzde 20 oranla Kahramanmaraş aldı. Büyük şehirlerimizde de bu farkındalığı artırıp tercihlerini “Yeşili Koruyalım” seçeneğine yönlendirebilirsek tek kullanımlık plastik tüketimini azaltma konusunda önemli rakamlara ulaşabileceğimize inanıyorum. KPMG’nin raporunda ayrıca, perakendecilerin sürdürülebilirlik alanında anlık ve plansız kampanyalardan uzaklaştığı ve işin bütününe ait olmayan küçük, tek atımlık girişimleri terk ettikleri söyleniyor. Bu doğrultuda raporda şirketlerin kurum, marka ve hedef kitlelerinin değerleriyle uyumlu kesin etkiler yaratabilecekleri, daha anlamlı sürdürülebilirlik taahhütlerinde bulunacağı öngörülüyor. 

KÜÇÜK AMA OLUMLU ADIMLAR Bu nedenle perakendeciler, gezegenimizi daha yaşanılabilir bir yer haline getirmek için farklı alanlarda da elini taşın altına sokmalı. Günümüzde e-ticaretin yaygınlaşması, karbon salımının farklı kriterlerde azalması gibi olumlu bir sonuca da yol açarken kargo ve kurye konusunda da karbon salımını düşürmek için çeşitli girişimlere imza atılıyor. Örneğin ABD ve Avrupa’da elektrikli otomobiller ve motorlar ürün dağıtımı için giderek daha fazla kullanılmaya başlanırken bisiklet gibi “sıfır” karbon salınımını hedefleyen markalar da var. Biz de Yemeksepeti olarak bu konuda bir iş modeli yaratma motivasyonuyla Vale Bisiklet Kurye projesini hayata geçirdik. Şu anda İstanbulCaddebostan’da 4 kuryeyle pilot uygulamasına başladık ve hem üniversite öğrencilerini hem gençleri ekibimize katarak onlara istihdam sağlamayı hedefliyoruz. Bu uygulamayı öncelikle bisiklet kullanımının uygunluğu açısından elverişli semtlerde başlatarak öncelikle İstanbul’da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Bisikletli kurye, gençlere sağlayacağı istihdamın ötesinde, karbon salımını daha da azaltmak gibi bir hedefe ilerlememizde önem verdiğim bir proje. E-ticaretin sürdürülebilirlik açısından uygulayabileceği basit ama etkili yöntemler de mevcut. Örneğin en dikkatimi çeken konulardan biri, ambalaj. E-ticaret platformlarından aldığınız küçük bir ürün bile ürünün 3-5 katı büyüklükte karton kutulara koyuluyor. Bu tür karton kutular genellikle yeniden kullanılamıyor ve çöpe gidiyor. Bu kutuları küçültmek, paketleme kağıtlarını azaltmak ya da paketlemeyi geri dönüşümlü kağıtlarla yapmak küçük ama olumlu bir adım olabilir. Özetlersem; tüketiciler gezegenimizin geleceği konusunda artık daha bilinçli ve bu bilinci alışveriş tercihlerine de yansıtıyor. Bu nedenle sadece sürdürülebilirlik konusunu göstermelik ya da anlık değil, iş modellerinizin kalbine yerleştirmeniz gerekiyor. Çünkü tüketici artık markalardan bunu istiyor, bekliyor ve dayatıyor. Bunu yapmayan markalar ise tüketiciden kırmızı kartı görüyor. Elbette her şirket para kazanmak, kâr elde etmek için kurulur ve varlığını sürdürür. Ancak bunu yaparken dünyayı kirletiyorsanız zaten kazandığınız o paraları yemek için rahat bir yer bulamayacaksınız. Şef Seattle’ın dediği gibi “Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık tutulduğunda; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.” Unutmamak lazım ki “Dünya malı, dünyada kalır.” Önemli olan dünyanın kalması.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz