Pazarlamacının hangi özelliği olmalı?
PAZARLAMACININ HANGİ ÖZELLİĞİ OLMALI?
SORU: Pazarlama sektörüne girmek isteyen öğrencilere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? Günümüz şartlarında başarılı olabilmeleri için ne gibi özelliklere sahip olmaları gerekir?
Onların önlerinde duran iki seçenek var:
1- Onlar ya bir ürün veya hizmetin pazarlamasını yapan bir şirkette çalışacak, ya da
2- Reklamcılık, PR veya pazarlama danışmanlığı gibi pazarlama hizmetleri sunan bir şirkette çalışacaklar.
Bu işe yeni giren bir insan için önce ürün veya hizmetlerin pazarlamasını yapan bir şirkette çalışmak daha iyi olur. Birkaç başarılı işe imza attıktan sonra pazarlama hizmetleri sunan şirketlerde çalışıp çalışmayacaklarına karar verebilirler. Bir kişinin pazarlamada başarılı olabilmesi için sol beyinli değil sağ beyinli olması gerekir. Bir diğer ifadeyle, onlar sadece “sözel” değil ama aynı zamanda “görsel” de düşünebiliyor olmak zorundadırlar. Sol beyinliler genellikle dışa dönük, konuşkan ve çok sosyal insanlardır. Sağ beyinliler ise çoğunlukla içe kapanık, sessiz ve pek de sosyal olmayan insanlardır.
DENEYİMSEL PAZARLAMA EN İYİ SEÇENEK Mİ?
SORU: Günümüz iş ortamında deneyimsel pazarlamanın öneminden bahseder misiniz?
Deneyimsel ya da katılımcı pazarlama, tüketicileri bir markanın oluşturulmasına dahil olmaya teşvik eden bir kavram. Katılımcı pazarlamacılar, pazarlama programlarının üretimine ve yaratımına tüketicilerin aktif bir şekilde katılmaları ve dolayısıyla markayla aralarında bir ilişki geliştirmeleri gerektiğine inanır. Deneyimsel pazarlama bir strateji değildir, sadece bir taktiktir. Bir marka oluşturmak için öncelikle güçlü bir strateji yaratmanız şarttır. Ondan sonra bu stratejiyi hayata geçirmek için ne gibi taktiklerden faydalanacağınıza karar verirsiniz. Bazen deneyimsel pazarlama kullanışlı bir taktik olabilir. Ancak markaların çoğu için muhtemelen faydalanılabilecek çok daha iyi taktikler vardır.
MARKA İSMİ EN BÜYÜK SORUN
SORU: Şu anda global şirketlerin yüzleşmekte oldukları en önemli pazarlama sorunları nelerdir?
Pazarlamacıların karşılaştığı en büyük sorun, marka ismi. Bazı ülkelerde çok tutan isimler başka ülkelerde hiçbir işe yaramaz. Dünyanın çoğu ülkesinde eşit şekilde tutulabilecek bir marka ismi bulmak çok önemli. Örneğin bizim Çinli şirketlerle birlikte yaptığımız çalışmalarda, Çinli marka isimlerinin çoğunun global pazarda pek de hoş karşılanmadıklarını görmüştük. Bunların tipik örnekleri arasında ise Huawei ile Xiaomi sayılabilir. Tüketiciler bu gibi isimleri söylemekte ve telaffuz etmekte çok zorlanıyorlar. Peki çözüm nedir? Global pazarda Çin’de kullanılan marka isminden farklı bir marka ismi kullanmak. Türk şirketlerinin pek çoğu da benzer bir sorundan mustarip. Türkiye’de çok tutulan isimler global pazarda pek de işe yarayamayabiliyor. İngilizce bugün dünyanın ikinci lisanı haline gelmiş durumda. Global markaların illa da İngilizce kelimelerden ibaret olması gerekmez, ancak onların İngilizce konuşanların kolaylıkla söyleyebilecekleri ve telaffuz edebilecekleri kelimeler olmaları gerekir.
HER MARKA GLOBAL OLMALI MI?
SORU: Başarılı her şirketin muhakkak global bir şirket olması gerektiğini düşünüyor musunuz? Yerel bir şirket olarak kalamaz mı?
Küresel bir şirketi yerel bir şirketten ayırt eden genellikle pazarlaması yapılmakta olan ürün veya hizmettir. Yerel şirketler sıklıkla global markaların yerel sürümlerini pazarlar. Örneğin bir Türk kolası veya bir Türk enerji içeceği. Ancak eşsiz bir fikir yakaladığınızda genellikle global bir marka olmaya çalışmak daha iyi olur.
