CEO'lar moralini bozmadı

Türkiye için 2013 yılında her şey yolunda gidiyor gibi görünüyordu... Ekonomi bu yıl nispeten düşük büyümeye rağmen dayanıklılığı ve performansıyla tüm dünyanın dikkatini çekiyordu. Arka arkaya gelen not artırımları herkesin yüzünü güldürmüştü.

Öyle ki nisan ayındaki editör yazımda ekonomik konularda genel koordinasyondan sorumlu Başbakan Yardımcısı Bakanı Ali Babacan’ın yegane endişesinin gelişmiş ülke ekonomilerinin iyi yönetilmemesinden kaynaklanabilecek global dalgalanmalar olduğuna değinmiştim.

Ancak, mayıs ayının son günlerinde başlayan Gezi Parkı olaylarının boyut değiştirmesiyle Türkiye’de hepimizin gündemi değişti. Bu olaylar ABD Merkez Bankası FED’in açıklamalarının parasal genişlemenin sonuna gelindiği şeklinde yorumlanması sadece Türkiye’de değil, diğer gelişmekte olan ülkelerde de piyasalardan yabancı sermayenin çıkışına yol açtı.

Barışçıl başlayan bir protestoya polisin müdahalesinin sert bulunması, medya kuruluşlarının bu olaylara olan sessiz tavrı bir anda protestoyu direnişe dönüştürdü. Ardından Başbakan’ın topluma hitabı ve üslubu geniş kitleleri rahatsız etti.

Toplumsal kutuplaşmayı derinleştirecek bir söylem benimsediği gerekçesiyle sayısız eleştiri aldı. Bu kez söylemleri ve yaşam tarzına yönelik bakış açısı nedeniyle Başbakan’ın ve hükümetin üslubu protesto edilmeye başlandı. Başbakan’ın ilgili taraflarla yaptığı görüşmeler, uzlaşma girişimleri de huzursuz olan toplumu tatmin edemedi.

BİST 100 Endeksi yıldırım hızıyla geriledi. Kurlardaki ve faizlerde önemli bir artış yaşandı. Turizm sektörü olaylardan olumsuz etkilendi.

Capital olarak ikinci yarıyıla yönelik beklentileri ölçmek üzere yaptığımız “Revizyon 2013” anketi tam da bu döneme denk geldi. Anketimizin sonuçları henüz iş dünyası liderlerinin moral ve motivasyonunun bozulmadığını, umutların kırılmadığını gösteriyor.

Şirketlerin yüzde 53,6’sı henüz 2013 başında belirlediği hedeflerinde bir revizyon yapmış değil. Revizyon yapan yüzde 46,4’ünün yarısından fazlası (yüzde 53,1) ise hedeflerini daha da yukarıya çıkarmış, olumlu yönde değiştirmiş. Diyeceğim o ki henüz vakit varken bu zarar tablosundan dönme fırsatı mevcut.

İş dünyasının önemli şirketlerini yöneten 120 CEO’nun görüşü böyle. Onlar bu gelişmelere bakarak geleceğe olumsuz bakmıyor, bunları aşabileceğimize inanıyor. Moral ve motivasyonları hala pozitif.

Demoktratik bir ülkeyiz, çözüm ve müzakere için gerekli zeminimiz mevcut. AKP’nin gençleri daha iyi anlamak için yeni çalışmalar başlatmasını da çok doğru bir adım olarak görüyorum. Kurşunu kendi ayağımıza sıkmadan, ekonomimizi hırpalamadan, gereksiz zıtlaşmalardan kaçınarak ve karşılıklı yumuşamanın vaktidir. Toplumsal huzur ve ılımlı bir psikoloji hepimize olduğu gibi ekonomiye de iyi gelecek.

İyi okumalar diliyorum,