Bank Asya hisselerinin TMSF'ye devredilmediğinin bildirilmesiyle Bank Asya hisseleri tavan oldu.
Paketli ekmek sektörünün iki büyük ismi Uno ve Doygun ambalajdaki fotoğraf nedeniyle davalık oldu.
CEO Club'a aşağıdaki şirket ve kurumların başkan ile CEO'ları katılabilir.
“Futbolun öyküsü, zevkten zorunluluğa uzanan hüzünlü bir öyküdür. Spor bir sanayi dalına dönüştüğü oranda, iş olsun diye oynandığında güzelliğinden bir şeyler kaybetmiştir. Ben basit bir futbol dinleyicisiyim. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda güzel bir maç izleyebilmek için Tanrı’ya yalvarıyorum”
“Halka açık olmak, kulüplerin şeffaflık ve hesap verebilirliğini artıran önemli faktörleri beraberinde getiriyor. Bu açıdan bakıldığında geniş üye ve taraftar kitlelerine hitap eden kulüp şirketlerinin halka açılmasını anlamlı bir gelişme olarak değerlendiriyorum.”
Maç hasılatından reklam gelirine, sponsorluklardan ürün satışına farklı kaynakları bulunan, farklı birçok sektörü etkileyen futbolun endüstrileşmesi, özellikle 90’lı yıllarda hız kazandı. Bugün Avrupa’daki büyüklüğü 15 milyar Euro’yu aşan pastaya ulaşıldı. Üstelik bu pazar hem sportif hem finansal açıdan Türkiye için de son derece önemli. Ancak 700 milyon Euro’luk büyüklüğü olan Türkiye futbol endüstrisinin şeffaflıktan kurumsallaşmaya, finansal darboğazdan kârsızlığa kadar çok sayıda sorunla boğuştuğu da aşikar. Uzmanlar ise tüm bunlara rağmen geleceğe umutla bakıyor. Çünkü muazzam bir potansiyel söz konusu. İşte Geniş Açı’nın bu ayki toplantısında bu keyifli gündem masaya yatırıldı. “Futbol Ekonomisi Nereye Gidiyor?” başlıklı toplantının moderatörlüğünü İş Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Kural yaptı. Toplantıya, UEFA Tahkim Kurulu Üyesi Levent Bıçakcı, Türkiye Futbol Federasyonu Mali İşler Direktörü Özkan Kılık, Galatasaray Mali İşler Direktörü Sedef Hacısalihoğlu, Trabzonspor Genel Müdürü Sinan Zengin, spor ekonomisti Tuğrul Akşar ve İş Yatırım Finansal Piyasalar Müdürü Orhan Veli Canlı katıldı. Futbol endüstrisini hem küresel hem Türkiye bazında değerlendiren uzmanlar, sektörün geleceğini, pazardaki sorunları, piyasanın beklentilerini ve gelecek projeksiyonlarını paylaştılar.
Akıllı şebekeler, enerji üretimiyle talebi arasında bir dengenin kurulmasını sağlayarak şebeke istikrarına katkıda bulunur. Aynı zamanda enerji depolama cihazlarıyla birlikte dağınık enerji üreticilerinin de şebekeye büyük ölçüde entegre olmalarını sağlarlar.
İtalya’nın kişi başına elektrik tüketimini oldukça düşük seviyede tutan ılıman iklimi sayesinde, bu ülkedeki enerji verimliliği duyarlılığı geleneksel olarak çok zayıf. Ancak İtalya, enerji verimliliği farkındalığı yaratmak için enerjinin son kullanıcı fiyatlarını yükselterek bu konuda daha bilinçli olmaya başladı.
Siemens ile Cenova Üniversitesi’nden araştırmacılar, aynı zamanda bir depolama aracı olarak da kullanılabilen hem geleneksel hem yenilenebilir enerji kaynaklarının bir karışımıyla çalışan bir enerji şebekesi kuruyor. Bu projenin amacı, aslında şehirlere yönelik bir mikro şebeke kavramı geliştirmek. Siemens ve İtalyan enerji şirketi Enel, Cenova Üniversitesi’nin elektrik giderlerini daha şimdiden dikkate değer boyutta düşüren bu akıllı projenin sunumunu, Milano’daki Expo 2015 fuarında yapacak.
Carbon Disclosure Project, uluslararası bir sivil toplum kuruluşu. Türkiye ayağı ise Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından yönetiliyor. CDP Türkiye, her yıl BŞST100 şirketlerine iklim değişikliği risklerini raporlamaları adına davet gönderiliyor. 2014’te 41 şirketin katıldığı raporlamada, Arçelik ve Tofaş iklim değişikliği performansında en iyi şirketler oldu. Bu başarının şirketlerde yaratmaya çalıştıkları farkındalığın bir sonucu olduğunu söyleyen CDP Türkiye Direktörü ve Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Melsa Ararat, “Küresel çapta yatırımcılar, şirketlerin CDP’ye yanıt vermiş olmasını yönetim kalitesinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor” diyor.