Küresel belirsizliklerin gölgesinde 2025, yalnızca büyümenin değil hayatta kalmanın da yılı… Yavaşlayan tüketici talebi, artan maliyetler ve öngörülemez piyasa dinamikleri, şirketleri formda kalmaya zorluyor. Walmart binlerce kişiyi işten çıkarırken Deutsche Bank, kemer sıkma peşinde. Türkiye’de de benzer refleksler devrede. DHL eCommerce, operasyonlarını yalınlaştırıyor, Brisa dijital servisleriyle esneklik kazanıyor, KoçZer bütçeyi sıfırdan kurguluyor, Otokoç veriyle yönetiyor, Lilly İlaç yapay zeka destekli sadeleşmeyle ilerliyor. Artık her senaryoya hazırlıklı olmak ve organizasyonel dayanıklılığı artırmak asıl mesele.
Shell&Turcas’tan Multinet Up’a, Pegasus’tan Domino’s’a kadar son dönemde pek çok şirket ekstra değer ve kârlılık yaratan yeni alanlara odaklanıyor. Çoğunda kâr getiren yeni işlerin cirodaki payı yüzde 15 ila 30 arasında değişiyor. Hatta bu oranı yüzde 50’lerin üzerine çıkaranlar var. Hedef ise yeni kârlılık alanları yaratarak riskleri azaltmak ve sürdürülebilir büyüme sağlamak. Çoğu CEO şirketin esas işiyle bağlantılı dikey entegrasyon modellerine yatırım yapıyor. En önemlisi her dikey ürünün kendi içinde ölçeklenebilen, teknolojiyle derinleşen ve katma değer yaratan yapılara dönüşmesini hedefliyorlar.
Kur, enflasyonun gerisinde kaldı. Türkiye, birçok sektörde Mısır, Bangladeş, Vietnam ve Çin gibi rakiplerinden 2 ila 5 kat daha pahalı hale geldi. Artan maliyet baskısıyla imalat 13 aydır daralıyor. Girdi enflasyonu ise son bir yılın zirvesine ulaştı. “Ürünün pasaportu yok” diyen sektör yetkilileri, müşterinin fiyat avantajı olan ülkelere yöneldiğine dikkat çekiyor. Türkiye’nin bu tabloyu ancak hız, markalaşma ve yüksek katma değerle tersine çevirmesi bekleniyor.
SYS Grup, Türkiye’nin savunma sanayisindeki dönüşümünde dikkat çekici bir model olarak öne çıkıyor. CANiK Genel Müdürü Cahit Utku Aral, “SYS Grup olarak yüksek katma değerli üretim, yurt içi ve yurt dışındaki büyümemizle, savunma sanayisinde global bir başarı hikayesi yazıyoruz” diyor.
2024’te üretim, iç pazar ve ihracatta yaşanan daralma pek çok sektörde ağır kayıplar doğurdu. Beyaz eşyada üretim düştü, mobilyada iç pazar yüzde 20 küçüldü, kimyada 2,8 milyar dolarlık ihracat kaybı yaşandı. Ayakkabıda küçülme yüzde 30’u, özel okullarda öğrenci kaybı 100 bini buldu. Yeni dönemde de yüksek enflasyon, finansman zorluğu, maliyet baskısı ve zayıf talep tüm sektörleri baskılıyor. Kayıpların derinleşmesinden endişe duyan şirketler çareyi yatırımları durdurmakta, yeni pazarlara yönelmekte ve verimliliği artıracak dijital adımlarda arıyor.
Yaşar Topluluğu, 80’inci yılında büyüme anlayışını yeniden şekillendiriyor. Yüksek enflasyon ve belirsizliklerin belirlediği ekonomik ortamda grup, büyümeyi yalnızca ciroyla değil verimlilik, çeviklik ve veri odaklılıkla tanımlıyor. Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Feyhan Yaşar, bu dönemde yüksek büyümelerin gerçekçi olmadığını söylüyor. Grupta yüzde 50’yi aşan ciro artışına karşılık reel büyümenin yüzde 5–10’da kaldığını belirtiyor. Cironun tek başına yeterli olmadığına da değinen Yaşar, “İddialı bir oyuncuysanız, ilk üçte olmalısınız” diyor.
Lilly Türkiye Genel Müdürü Ryan Dawson, üç yaşında korkuyla başladığı yüzme yolculuğunu bugün liderlik pratiğine dönüştürüyor. Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’na hazırlanırken hem fiziksel hem zihinsel dayanıklılığını pekiştiriyor. “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” felsefesiyle hareket eden Dawson, sporun iş hayatına kazandırdığı odak, netlik ve amaç duygusuyla ilerliyor. Dawson, “Yüzme benim için sadece bir spor değil kararlılık, disiplin ve ilhamın birleşim noktası” diyor.
Hugo Boss Türkiye, 2025’i sektördeki durgunluğa paralel temkinli geçiriyor. Şirketin genel müdürü , “Sektör 2022 sonundan beri sıkışmış durumda. En temel neden, enflasyon, kur ve maaş artışları arasındaki makasın açılması” diyor. Hugo Boss’un nitelikli, üst segment ürünler ürettiği için maliyetleri tolere edebildiğine değiniyor. “Türkiye’nin tekstil avantajı sadece fiyat değil Avrupa’ya yakınlık ve hızlı lojistik” diyen Kaya, şirketin 2020 sonrası kendini gençleştirerek dönüştüğüne de vurgu yapıyor ve “Artık marka imajımız gençleşti. Pandemi öncesi hedef kitlemiz 35 yaş üstüydü. Şimdi 25 yaşa kadar indik” diye konuşuyor.
Sosyal yardımlar artık bireysel inisiyatifle değil şirket stratejileriyle belirleniyor. Net kâr ya da ciro oranına bağlanan yardım bütçeleri, ESG kriterlerine göre dağıtılıyor. Kadın istihdamı, genç girişimcilerin desteklenmesi, afet bölgelerine yardım, eğitim ve sağlık gibi tematik önceliklere göre dağılım yapılıyor, etki odaklı ilerleniyor. 13’üncü “Gönlü Zengin 50 İş İnsanı” araştırmasının sonuçları da patronların benimsediği bu yeni kurumsal yaklaşımı tüm yönleriyle ortaya koyuyor.
Son 5 yılda 340 milyon dolar yatırım yaptıklarını belirten Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı , geçen yıl konsolide cirolarının 39,6 milyar TL’ye ulaştığını belirtiyor. Yüzde 9 pazar payıyla süt ve süt ürünleri pazarındaki liderliklerini sürdüklerini söyleyen Yılmaz, “İşimize odaklanmamız başarı getirdi. Sütçülük dışında başka hiçbir işe yatırım yapmadık” diyor. Yılmaz, bu yıl ciroda yüzde 15 reel büyüme beklediklerini söylüyor.
Arzum’un yeni CEO’su Evren Albaş, oldukça yoğun bir değişim ve dönüşüm ajandası yönetiyor. Odağına yurt dışında büyümeyi ve yeni ürün kategorilerini alan Albaş, 2025 sonunda cironun 4’te 1’inin yeni ürünlerden oluşmasını hedefliyor. Büyümeninse yurt dışından geleceğini kurguluyor. Albaş, “İhracat en önemli gündemlerimizden biri. Beş yılda toplam cironun yüzde 50’sinin ihracattan gelmesini hedefliyoruz” diyor.
Geçtiğimiz yıl satışlarını son 15 yılın en yüksek seviyesine taşıyan Hyundai Motor Türkiye, İzmit’ten Avrupa’ya 1,5 milyon araç ihraç etti. 2026’nın ikinci yarısı itibarıyla ise tam elektrikli ilk Hyundai modeli için Türkiye’deki üretim hattını dönüştürmeye hazırlanıyor. Bu yatırımla Avrupa’daki konumunu da güçlendirmeyi hedefleyen Hyundai Motor Türkiye’nin Genel Müdürü Murat Berkel “Bu dönüşüm Hyundai Türkiye’yi bambaşka bir lige taşıyacak” diyor.
Bu yıl Bulgaristan’da altın aramaya başladıklarını söyleyen Türkerler Holding Yönetim Kurulu Başkanı , “3 yılda madencilikten enerjiye, sağlıktan gayrimenkule toplam 4,5 milyar dolar yatırım yapacağız” diyor. Yatırımları 2 katına çıkardıklarını belirten Türker, yurt dışında Bulgaristan ve Romanya’ya odaklandıklarını belirtiyor. Yıl sonuna kadar Zincirlikuyu’daki yeni AVM’leri Mahall İstanbul’u açacaklarını söyleyen Türker, gayrimenkulde hızlı büyüme planlıyor ve “Eylülde enerji dağıtım, gelecek yıl ise enerji üretim ve GYO’yu halka arz edeceğiz” diye konuşuyor.
2024, hemen hemen tüm sektörlerde sert rekabetin, güç kaymalarının ve liderlik değişimlerinin öne çıktığı bir yıl oldu. Ekonomik baskılarla tüketicinin temkinli davranışı derinleşirken 34 kategoride ilk 3 oyuncunun pazar paylarında 8 puana varan gerilemeler yaşandı. Nestlé, Mondalez, Coca-Cola, Finish, Philips, Fiat gibi güçlü markalar bazı kategorilerde pay kaybederken Dydo Drinco, Perfetti, Dimes, Karaca, Beypazarı gibi oyuncular ivme kazandı.
2024, belirsizliklerin ve finansal baskıların iç içe geçtiği bir yıl oldu. Kârlılığın sert şekilde gerilediği bu dönemde, birçok büyük grup mevcut pozisyonunu korumaya çalıştı. 2025 ise temkinli bir yeniden yapılanma yılı olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin dev grupları artık tek bir büyüme kaynağına değil verimlilik, dijitalleşme, bölgesel yayılma ve sürdürülebilirlik gibi çoklu stratejilere odaklanıyor. Uzun vadeden ziyade anlık verilerle yön bulan bu yeni düzende, devler nakit akışından yatırım takvimine, kârlılıktan operasyonel verimliliğe kadar her başlığı yakın markaja almış durumda.